قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ
شُعْبَةً فَأَفْضَلُهَا قَوْلُ لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَأَدْنَاهَا إِمَاطَةُ
الْأَذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ الْإِيمَانِ. (ن)
رسول
الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " إيمان
يتمش كوسور شعبه در : أك أست مرتبه سى " لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ "
دمكدر : أك آلط مرتبسى إيسه إنسانلره أزيت وره جك شئ يولدان قالدرمقدر . حيا ده
إيماندان بر شعبه در ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Îman, yetmiş küsur şûbedir: En üst mertebesi ‘Lâ ilâhe illallâh’ demektir; en
alt mertebesi ise insanlara eziyet verecek şeyi yoldan kaldırmaktır. Hayâ da
îmandan bir şûbedir.”
(Sünen-i Nesâî)
Hicrî: 07 Cemâziyelevveel 1441 Fazilet
Takvimi
İSLÂM AKÂİDİ
İslâm akâidi: Müslümanların kabul ettiği ve sıhhatine kat’î olarak inandıkları şeylerden ibârettir.
Îman ve İslâm yahut Müslümanlık: Hâtemü’l-Enbiyâ olan Hazret-i Muhammed Mustafâ (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimize ve onun beyan buyurdukları şeylere inanmaktır.
İnanan kimseye Mümin ve Müslüman denir.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki: “Îman; Allâhü Teâlâ’ya, meleklere, kitaplara, peygamberlere, âhirete ve kadere; hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.”
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) îmanı böyle târif buyurmuş olduğundan bunlar îmanın rukünleridir. Îman ve İslâm bunlarsız olmaz.
Bir kimse îmanın rukünlerini böylece kabul edip inanırsa Hazret-i Hâtemü’l-Enbiyâ’yı (sallallâhü aleyhi ve sellem) tasdik etmiş ve Allâhü Teâlâ indinde Müslüman olmuş olur.
Zâhiren Müslüman olarak bilinmek, bilhassa da îmanın nûrunun tam ve kâmil olması için “İslâm’ın binası” diye tâbir olunan şeyleri yerine getirmek lazımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki: “İslâm, beş şey üzerine bina olunmuştur:
1) ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Rasûlullah’ şehâdeti. Yani, Hak Teâlâ’nın birliğine ve Hazret-i Muhammed (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimizin, Allâh’ın Resûlü olduğuna şehâdet getirmek, (Bütün peygamberler, Allâh’ın kullarıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Cenâb-ı Hakk’ın kulu ve resûlüdür.)
2) Namaz kılmak,
3) Zekât vermek,
4) Oruç tutmak,
5) Hac etmektir.”
Îman ve İslâm yahut Müslümanlık: Hâtemü’l-Enbiyâ olan Hazret-i Muhammed Mustafâ (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimize ve onun beyan buyurdukları şeylere inanmaktır.
İnanan kimseye Mümin ve Müslüman denir.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki: “Îman; Allâhü Teâlâ’ya, meleklere, kitaplara, peygamberlere, âhirete ve kadere; hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.”
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) îmanı böyle târif buyurmuş olduğundan bunlar îmanın rukünleridir. Îman ve İslâm bunlarsız olmaz.
Bir kimse îmanın rukünlerini böylece kabul edip inanırsa Hazret-i Hâtemü’l-Enbiyâ’yı (sallallâhü aleyhi ve sellem) tasdik etmiş ve Allâhü Teâlâ indinde Müslüman olmuş olur.
Zâhiren Müslüman olarak bilinmek, bilhassa da îmanın nûrunun tam ve kâmil olması için “İslâm’ın binası” diye tâbir olunan şeyleri yerine getirmek lazımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki: “İslâm, beş şey üzerine bina olunmuştur:
1) ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Rasûlullah’ şehâdeti. Yani, Hak Teâlâ’nın birliğine ve Hazret-i Muhammed (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimizin, Allâh’ın Resûlü olduğuna şehâdet getirmek, (Bütün peygamberler, Allâh’ın kullarıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Cenâb-ı Hakk’ın kulu ve resûlüdür.)
2) Namaz kılmak,
3) Zekât vermek,
4) Oruç tutmak,
5) Hac etmektir.”
(Nîmet-i İslâm)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder