16 Ocak 2020 Perşembe

ÂHİR ZAMANDA SÂLİH AMEL İŞLEYENLERİN SEVÂBI



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا كَانَ الْعَبْدُ يَعْمَلُ عَمَلًا صَالِحًا فَشَغَلَهُ عَنْهُ مَرَضٌ أَوْ سَفَرٌ كُتِبَ لَهُ كَصَالِحِ مَا كَانَ يَعْمَلُ وَهُوَ صَحِيحٌ مُقِيمٌ. (د)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  صالح بر عمل دواملى إشلين بر قُلى ، حصطلق ويا سفر ، او عملى إشلمكتن آلى قويسه  صحتلى و مقيم اولديغى حالده او صالح عملى إشلمش كبى اونون إيجن ( ثواب ) يازلر  ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Sâlih bir ameli devamlı işleyen bir kulu, hastalık veya sefer, o ameli işlemekten alıkoysa, sıhhatli ve mukîm olduğu hâlde o sâlih ameli işlemiş gibi onun için (sevap) yazılır.” 
(Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî:   21   Cemâziyelevveel   1441  Fazilet Takvimi

ÂHİR ZAMANDA SÂLİH AMEL İŞLEYENLERİN SEVÂBI

 
Tâbiîn’den Ebû Ümeyyetü’ş-Şa’bânî (rah.) anlatıyor: “Bir gün (Ashâb-ı Kirâm’dan) Ebû Sâlebe el-Huşenî’ye uğradım ve ona ‘Şu âyet-i kerîme hakkında ne dersin?’ dedim.
‘Hangi âyet-i kerîme?’ dedi. Ben de: ‘Ey îman edenler! Siz kendinize (nefislerinizi ıslâh etmeye) bakınız. Siz (münferiden ve toplu olarak) hidâyet üzere olduğunuz takdirde, dalâlete düşenler size bir zarar veremez’ (meâlindeki Mâide Sûresi’nin 105.) âyet-i kerîmesi’ dedim.
Dedi ki: ‘Vallâhi sen bu âyeti iyi bilen birine sordun. Çünkü ben, bu âyeti Resûlullah Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) sual ettim. Buyurdular ki:
‘Birbirinize iyiliği emredip kötülükten nehyedin. Ta ki, insanların aşırı cimri, hevâsına tabi olmuş, dünyayı dîne tercih etmiş ve insanları (Kitab ve sünnetimi terk edip) kendi görüşünü beğenmiş hâlde gördüğün zaman, sana lazım olan, kendini (günahlardan) muhâfaza etmen ve avam ile beraber olmayı terk etmendir. Çünkü sizden sonra öyle günler gelecek ki o günlerde (din üzerine) sabretmek kor ateşi elinde tutmak gibi zor olacak. O günlerde sâlih amel işleyenlere, sizin ameliniz gibi amel eden elli kişinin sevâbı kadar sevap vardır.’
‘Yâ Resûlallâh, bizden elli kişinin amelinin sevâbı mı, yoksa onlardan elli kişi mi?’ denilince, ‘Sizden elli kişinin amelinin sevâbı.’ buyurdular.” 
(Sünen-i Tirmizî)
 
MÜSLÜMAN, GÜNÜNÜ NASIL DEĞERLENDİRMELİ?
 
Akıllı kimse, bir günde şu dört şeye vakit ayırmalıdır:
• Rabb’ine münâcât etmeye.
• Nefsini hesaba çekmeye.
• Kendisine din ve dünya işlerini öğretecek ve nasîhat edecek ilim ehli zâtlara gitmeye.
• Güzel ve helâl olan nîmetlerden istifâde etmeye. 
(Tenbîhü’l-Gâfilîn)
Hicrî:   21   Cemâziyelevveel   1441  Fazilet Takvimi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder