جَاءَ
رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: إِنَّ أَبِي
شَيْخٌ كَبِيرٌ لَا يَسْتَطِيعُ الْحَجَّ أَفَأَحُجُّ عَنْهُ ؟ قَالَ: نَعَمْ
حُجَّ عَنْ أَبِيكَ. (طص)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " يا
رسول الله ، بابام إهتياردر ، حج أتميه كوج يتره ميور . اونون آدينه حج يابابلرميم
؟ " ديه سوردى . " أوت بابانيك آدينه حج ياب . " بيوردولر ."
Bir adam Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve selleme
gelerek: “Yâ Resûlallah, babam ihtiyardır, haccetmeye güç yetiremiyor. Onun
adına hac yapabilir miyim?” diye sordu. “Evet, babanın adına hac yap.”
buyurdular.
(Taberânî, el-Mu’cemü’s-Sağîr)
Hicrî: 04 Cemâziyelâhır 1441 Fazilet
Takvimi
HANGİ İBADETLERDE NİYÂBET (VEKÂLET) CÂİZ OLUR
İbâdette niyâbetin geçerli olup olmadığı meselesinde asıl olan şudur:
İbâdetler üç nevi olup biri, sırf mâlî olandır: Zekât ve sadaka-i fıtır gibi. Biri sadece bedenen olandır: Namaz ve oruç gibi. Biri de hem bedenen hem mâlen olandır: Hac gibi.
Sırf mâlî olan ibâdetlerde niyâbet -her hâlde- cârîdir. Sırf bedenî ibâdetlerde cârî değildir. Hem mâlî hem bedenî ibâdetlerde îfâdan âciz kalınca cârîdir. (Hindiye)
İbâdetlerin mâlî kısmında maksat, fakirin ihtiyacını görmek olup o maksat, vekilin fiili ile de hâsıl olacağından onda niyâbet-vekillik mutlaka caizdir.
İbâdetlerin bedenî kısmında maksat, nefs-i emmâreyi te’dib etmek (edeplendirmek)tir. O ise vekilin işlemesi, yapması ile hâsıl olamayacağından namaz, oruç, îtikâf ve Kur’ân-ı Kerîm tilâveti gibi sırf beden ile yapılan ibâdetlerde niyâbet (vekâlet) asla caiz değildir.
Hac gibi hem mâlî ve hem bedenî olan ibâdette acz hâlinde niyâbet câiz ve kudret hâlinde câiz değildir.
İbâdetler üç nevi olup biri, sırf mâlî olandır: Zekât ve sadaka-i fıtır gibi. Biri sadece bedenen olandır: Namaz ve oruç gibi. Biri de hem bedenen hem mâlen olandır: Hac gibi.
Sırf mâlî olan ibâdetlerde niyâbet -her hâlde- cârîdir. Sırf bedenî ibâdetlerde cârî değildir. Hem mâlî hem bedenî ibâdetlerde îfâdan âciz kalınca cârîdir. (Hindiye)
İbâdetlerin mâlî kısmında maksat, fakirin ihtiyacını görmek olup o maksat, vekilin fiili ile de hâsıl olacağından onda niyâbet-vekillik mutlaka caizdir.
İbâdetlerin bedenî kısmında maksat, nefs-i emmâreyi te’dib etmek (edeplendirmek)tir. O ise vekilin işlemesi, yapması ile hâsıl olamayacağından namaz, oruç, îtikâf ve Kur’ân-ı Kerîm tilâveti gibi sırf beden ile yapılan ibâdetlerde niyâbet (vekâlet) asla caiz değildir.
Hac gibi hem mâlî ve hem bedenî olan ibâdette acz hâlinde niyâbet câiz ve kudret hâlinde câiz değildir.
(Nimet-i İslam)
HAC İÇİN YERİNE BEDEL (VEKİL, NÂİB) GÖNDERMEK
İhcâc: Hacca bedel çıkarmaktır. Hac ani’l-gayr: Başkasının yerine hacca gitmektir ki hac ibâdetinde niyâbet etmek demektir.
Kendisine hac farz olmuşken eda etmeyerek ve eda olunmayı vasiyet etmeyerek vefat eden kimse günahkârdır. Vârisi isterse kendiliğinden ihcâc eder (vekil gönderir) ve o ihcâc inşâallah vefat eden hakkında makbul olur. Eğer yerine haccedilmesini vasiyet ederek vefat eyler ise hac ondan düşmeyip malının üçte birinden hacca vekil gönderilmek lazım gelir.
Farz olan hacda niyabetin cevazı için birtakım şartlar vardır. Kitaplarda bu şartlar yirmi kadardır.
Kendisine hac farz olmuşken eda etmeyerek ve eda olunmayı vasiyet etmeyerek vefat eden kimse günahkârdır. Vârisi isterse kendiliğinden ihcâc eder (vekil gönderir) ve o ihcâc inşâallah vefat eden hakkında makbul olur. Eğer yerine haccedilmesini vasiyet ederek vefat eyler ise hac ondan düşmeyip malının üçte birinden hacca vekil gönderilmek lazım gelir.
Farz olan hacda niyabetin cevazı için birtakım şartlar vardır. Kitaplarda bu şartlar yirmi kadardır.
(Nimet-i İslam)
Hicrî: 04 Cemâziyelâhır 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder