قَالَ
اللهُ تَعَالَى: اِذَا جَاءَ نَصْرُ اللهِ وَالْفَتْحُ وَرَاَيْتَ النَّاسَ
يَدْخُلُونَ فِى دِينِ اللهِ اَفْوَاجًا فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ
وَاسْتَغْفِرْهُ اِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا. ( سورة النصر )
الله
تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) : "
اللهيك ياردمى و فتح كلديكى و إنسانلريك اللهيك دينى نه بولوك بولوك
كردكلرنى كوردوكون زمان ربنه حمد أدرك تسبح ده بولون و اوندان مغفرت ديله ، شبهه
يوقكى او توبه لرى جوق قبول أدن در .
"
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Allâh’ın yardımı ve
fetih geldiği ve insanların Allâh’ın dînine bölük bölük girdiklerini gördüğün
zaman Rabb’ine hamdederek tesbihte bulun ve ondan mağfiret dile, şüphe yok ki
o, tevbeleri çok kabul edendir.”
(Nasr Sûresi)
Hicrî: 08 Cemâziyelevveel 1441 Fazilet
Takvimi
MEKKE-İ MÜKERREME’NİN FETHİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Mekke müşrikleri ile Hudeybiye’de bir anlaşma imzalamıştı. Fakat müşrikler hicretin 8. senesinde bu anlaşmayı bozmuşlardı.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), on bin kişilik bir ordu ile Medîne-i Münevvere’den hareket etti. Yolda Benî Süleym kabîlesi de orduya katıldı.
Fahr-i Âlem Efendimizin (s.a.v.) muhterem amcası Hz. Abbas (r.a.), evvelce Müslüman olmuş fakat Mekke-i Mükerreme’de kaldığı için Müslümanlığını gizlemişti. Daha sonra Müslüman olduğunu ilân edip hicret için yola çıkmış ve Medîne-i Münevvere’ye gelirken İslâm ordusuna rast gelince bu kudsî ordu ile tekrar Mekke-i Mükerreme’ye dönmüştü. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Yâ Abbas! Sen muhâcirlerin sonuncusu oldun.” buyurdular.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri, “Kureyş tarafından taarruz olunmadıkça harp etmeyiniz!” diye emretmişti. İslâm ordusu harp etmeksizin Mekke-i Mükerreme’ye girdi. Tekbir sadâları dağları taşları titretiyordu. Yalnız Hâlid bin Velîd’in (r.a.) birliği Handeme mevkiinde taarruza uğradığından savaşa mecbur olmuş ve bir hücumda düşmanı dağıtmıştı.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), Mekke-i Mükerreme’ye girecekleri sırada Hak Teâlâ Hazretlerinin lütuf ve ihsanına teşekkür için mübarek başlarını, bindiği devesinin boynu üzerine uzatarak secdeye kapandı.
Cuma günü idi, halk Harem-i Şerîf’te toplanmıştı. Vaktiyle Resûlullâh’a vermiş oldukları eziyetleri anarak bugün kendilerine ne yapılacağını düşünüyorlardı. Hâlbuki Peygamber-i Âlî-şân Hazretleri hepsini affetti, “Haydi gidiniz, hepiniz hürsünüz!” buyurdu ve Beytullâh’ın etrafındaki ve içindeki putları kırdırıp Kâbe-i Muazzama’yı temizletti. Mekke-i Mükerreme’deki erkekler, kadınlar akın akın gelip Müslüman oldular. Şimdiye kadar Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) düşman olanlar, artık onu kendi canlarından daha çok seviyorlardı.
Resûl-i Zîşân Efendimiz (s.a.v.), Zilkâde ayının son günlerinde Medîne-i Münevvere’ye döndüler.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), on bin kişilik bir ordu ile Medîne-i Münevvere’den hareket etti. Yolda Benî Süleym kabîlesi de orduya katıldı.
Fahr-i Âlem Efendimizin (s.a.v.) muhterem amcası Hz. Abbas (r.a.), evvelce Müslüman olmuş fakat Mekke-i Mükerreme’de kaldığı için Müslümanlığını gizlemişti. Daha sonra Müslüman olduğunu ilân edip hicret için yola çıkmış ve Medîne-i Münevvere’ye gelirken İslâm ordusuna rast gelince bu kudsî ordu ile tekrar Mekke-i Mükerreme’ye dönmüştü. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Yâ Abbas! Sen muhâcirlerin sonuncusu oldun.” buyurdular.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri, “Kureyş tarafından taarruz olunmadıkça harp etmeyiniz!” diye emretmişti. İslâm ordusu harp etmeksizin Mekke-i Mükerreme’ye girdi. Tekbir sadâları dağları taşları titretiyordu. Yalnız Hâlid bin Velîd’in (r.a.) birliği Handeme mevkiinde taarruza uğradığından savaşa mecbur olmuş ve bir hücumda düşmanı dağıtmıştı.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), Mekke-i Mükerreme’ye girecekleri sırada Hak Teâlâ Hazretlerinin lütuf ve ihsanına teşekkür için mübarek başlarını, bindiği devesinin boynu üzerine uzatarak secdeye kapandı.
Cuma günü idi, halk Harem-i Şerîf’te toplanmıştı. Vaktiyle Resûlullâh’a vermiş oldukları eziyetleri anarak bugün kendilerine ne yapılacağını düşünüyorlardı. Hâlbuki Peygamber-i Âlî-şân Hazretleri hepsini affetti, “Haydi gidiniz, hepiniz hürsünüz!” buyurdu ve Beytullâh’ın etrafındaki ve içindeki putları kırdırıp Kâbe-i Muazzama’yı temizletti. Mekke-i Mükerreme’deki erkekler, kadınlar akın akın gelip Müslüman oldular. Şimdiye kadar Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) düşman olanlar, artık onu kendi canlarından daha çok seviyorlardı.
Resûl-i Zîşân Efendimiz (s.a.v.), Zilkâde ayının son günlerinde Medîne-i Münevvere’ye döndüler.
Hicrî: 08 Cemâziyelevveel 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder