قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ مِنْ أُمَّتِي مَنْ يَأْتِي
السُّوقَ فَيَبْتَاعُ الْقَمِيصَ بِنِصْفِ دِينَارٍ أَوْ ثُلُثِ دِينَارٍ،
فَيَحْمَدُ اللهَ إِذَا لَبِسَهُ، فَلَا يَبْلُغُ رُكْبَتَيْهِ حَتَّى يُغْفَرَ
لَهُ. (طب)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " محقق أمتمدن هر كيم جارشيه كلير ، يارم دينار
ويا بر ديناريك أؤجده برى إيله ( جزئ بر مقدار إيله ) بر كوملك صطن آلير ده اونى
كيركن الله تعالى يه حمد أدرسه كيديكى شى هنوز ديزلرنه اولاشمادان او مغفرت
اولونور ."
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Muhakkak ümmetimden her kim
çarşıya gelir, yarım dinar veya bir dinarın üçte biri ile (cüz’î bir miktarla)
bir gömlek satın alır da onu giyerken Allâhü Teâlâ’ya hamd ederse giydiği şey
henüz dizlerine ulaşmadan o mağfiret olunur.”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 27 Muharrem 1441 Fazilet
Takvimi
MESCİD-İ CİN
Mekke-i Mükerreme’de, Cennetü’l-Muallâ kabristanlığına yakın bir mescid-i şerîftir.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hicretten üç yıl evvel Tâif’den dönerken Mescid-i Haram yakınlarındaki bu mescidin arsasında sabah namazı kıldılar. İşte burada Resûlü’s-sakaleyn (insan ve cinlere gönderilmiş resûl olan peygamberimiz) Rahmân Sûresi’ni okurken cinlerden bir topluluk gelip dinlediler ve burada ona îmân ettiler.
Müslüman olan bu cinnîler kavimlerine döndüler. Biz bir peygamber gördük, Kur’ân-ı Kerîm okuyor. Biz ona îmân ettik, siz de gidiniz îmân ediniz, diye kavimlerini İslâm’a davet ettiler. Yeryüzünde cinnîlerin Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) ilk îmân ettikleri yer burası olduğu için buraya Cin Mescidi yapıldı.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), cinler kendisine bî‘at ettikleri gece, Abdullah bin Mesûd’a (r.a.) işâretle kum üzerine birkaç hat çizmiş olmalarından dolayı da buraya Mevziu’l-Hat denir.
Bu mübârek mescidin diğer bir ismi de Mescidü’l-Bîa’dır. Çünkü Cin tâifesi burada bîat ettiler.
Osmanlı zamanında Mekke-i Mükerreme bekçilerinin, geceleri bu mevkide toplanmaları eski âdetleri olduğu için buraya Mescidü’l-Hars da denir.
Bedrüddîn İbn-i Takıyyüddîn el-Hanefî (v. 769), Âkâmü’l-Mercân Fî-Ahkâmi’l-Cân kitabında der ki:
Resûlü’s-Sakaleyn Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri, Hira dağında, Şi‘b-i Hacun’da, Mekke dağlarının bir yücesinde, Bakî‘u’l-garkad’da, Medîne hâricinde ve bir sefer-i şerîflerinde olmak üzere cin tâifesini altı defa İslâm’a davet buyurdular. Abdullah bin Mesud (r.anh) dördüncü ve Abdullah bin Zübeyr (r.anh) beşinci defalarda yanlarında hazır idiler.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hicretten üç yıl evvel Tâif’den dönerken Mescid-i Haram yakınlarındaki bu mescidin arsasında sabah namazı kıldılar. İşte burada Resûlü’s-sakaleyn (insan ve cinlere gönderilmiş resûl olan peygamberimiz) Rahmân Sûresi’ni okurken cinlerden bir topluluk gelip dinlediler ve burada ona îmân ettiler.
Müslüman olan bu cinnîler kavimlerine döndüler. Biz bir peygamber gördük, Kur’ân-ı Kerîm okuyor. Biz ona îmân ettik, siz de gidiniz îmân ediniz, diye kavimlerini İslâm’a davet ettiler. Yeryüzünde cinnîlerin Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) ilk îmân ettikleri yer burası olduğu için buraya Cin Mescidi yapıldı.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), cinler kendisine bî‘at ettikleri gece, Abdullah bin Mesûd’a (r.a.) işâretle kum üzerine birkaç hat çizmiş olmalarından dolayı da buraya Mevziu’l-Hat denir.
Bu mübârek mescidin diğer bir ismi de Mescidü’l-Bîa’dır. Çünkü Cin tâifesi burada bîat ettiler.
Osmanlı zamanında Mekke-i Mükerreme bekçilerinin, geceleri bu mevkide toplanmaları eski âdetleri olduğu için buraya Mescidü’l-Hars da denir.
Bedrüddîn İbn-i Takıyyüddîn el-Hanefî (v. 769), Âkâmü’l-Mercân Fî-Ahkâmi’l-Cân kitabında der ki:
Resûlü’s-Sakaleyn Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri, Hira dağında, Şi‘b-i Hacun’da, Mekke dağlarının bir yücesinde, Bakî‘u’l-garkad’da, Medîne hâricinde ve bir sefer-i şerîflerinde olmak üzere cin tâifesini altı defa İslâm’a davet buyurdular. Abdullah bin Mesud (r.anh) dördüncü ve Abdullah bin Zübeyr (r.anh) beşinci defalarda yanlarında hazır idiler.
(Mir’âtü’l-Haremeyn, E.Sabri Paşa)
Hicrî: 27 Muharrem 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder