قَالَ رَسُولُ
اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا ضَرَرَ وَلَا ضِرَارَ. (موطا)
رسول
الله أفندمز ( ﷺ )
بيوردولر ،: " ( إسلام ده ) ضرار ورمك و ضراره ضرار له مقابله
أتمك يوقدر ."
Resûlullah Efendimiz
sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(İslâm’da) zarar vermek ve zarara
zararla mukâbele etmek yoktur.”
(İmâm Mâlik, Muvattâ)
Hicrî: 19 Muharrem 1441 Fazilet
Takvimi
İSLÂM’IN TEMELİ ZERRE KADAR SARSILMADI
İslâm’ın ilk devirlerinden sonra asırlar geçtikçe meselelerin hâlledilmesi için mürâcaat edilecek güvenilir kimselerin sayısı azaldı. Kitaplar yazılması icap etti. Günlük meselelerde ihtilaflar çoğaldı. Nice bid’atlar zuhur etti. Müslümanlar fırkalara ayrıldı. Bu sırada Ebû Hanîfe Nûman bin Sâbit, Mâlik bin Enes bin Malik, Muhammed bin İdris bin Abbas bin Osman bin Şâfiî, Ebû Muhammed Ahmed bin Hanbel (radıyallâhü anhüm) gibi hak mezhep imamları ve İbrahim bin Edhem, Dâvûd-i Tâî, Bişr-i Hâfî, Süfyân-ı Sevrî, İmam Ebû Yûsuf, İmam Muhammed, Şeybân-ı Râî, Seriyyi’s-Sakatî gibi fukahâ-i kirâm âlemi nurlandırdılar. Kendilerini takip edenlere, orta yol olan Ashâb-ı Kirâm yolunu gösterdiler. Milyonlarca ehl-i îmân onlar sayesinde dalâlete düşmek tehlikesinden korundu. Ebedî saâdete nâil oldu.
Tenâsüha yani ruhun bedenden bedene geçtiğine inananlar; Kur’ân’ın mahlûk olduğunu iddia eden Mu’tezile; peygamberlik davasına kalkışanlar; küfrü yaymak gâyesiyle kitap telif edenler ve Abbâsî Devleti’ni perişan eden Karamita zındıkları hep Müslümanların sıkıntılı zamanlarında meydana çıktılar.
İslam âleminin temeli, bu devirlerde meydana gelen mühim vakalar ve Ehl-i Sünnet hârici çeşitli fırkaların mezhep mücâdelelerine rağmen büyük âlim ve evliyâların tasarrufları sayesinde zerre kadar sarsılmadı. ,
Tenâsüha yani ruhun bedenden bedene geçtiğine inananlar; Kur’ân’ın mahlûk olduğunu iddia eden Mu’tezile; peygamberlik davasına kalkışanlar; küfrü yaymak gâyesiyle kitap telif edenler ve Abbâsî Devleti’ni perişan eden Karamita zındıkları hep Müslümanların sıkıntılı zamanlarında meydana çıktılar.
İslam âleminin temeli, bu devirlerde meydana gelen mühim vakalar ve Ehl-i Sünnet hârici çeşitli fırkaların mezhep mücâdelelerine rağmen büyük âlim ve evliyâların tasarrufları sayesinde zerre kadar sarsılmadı. ,
(Mir’âtü’l-Haremeyn, E. Sabri Paşa)
YEDİ HAK
Müminin müminde yedi hakkı vardır:
1. Dâvet ettiğinde dâvetine icâbet etmek.
2. Bayramda vesâir günlerde ziyâretine gitmek.
3. Cenâzesinde bulunmak.
4. Nasîhat etmek.
5. Selam vermek.
6. Bir zâlimin elinden bir mazlumu kurtarmak.
7. Aksırdığında “yerhamükellâh” demek.
1. Dâvet ettiğinde dâvetine icâbet etmek.
2. Bayramda vesâir günlerde ziyâretine gitmek.
3. Cenâzesinde bulunmak.
4. Nasîhat etmek.
5. Selam vermek.
6. Bir zâlimin elinden bir mazlumu kurtarmak.
7. Aksırdığında “yerhamükellâh” demek.
Hicrî: 19 Muharrem 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder