قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَيْسَ أَحَدٌ أَفْضَلَ عِنْدَ
اللهِ مَنْزِلَةً مِنْ مُؤْمِنٍ عَمَّرَهُ اللهُ فِى الْإِسْلَامِ. (جامع الاصول)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " الله تعالى نيك إحسان
أتديكى اوزون عمرى إسلام اوغرونده كجيرن مؤمن دن دره جه باقمندان الله عندنده دها
أؤستون هجبر كمسه يوقدر ."
Resûlullah
Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ’nın ihsan
ettiği uzun ömrü İslam uğrunda geçiren müminden derece bakımından Allah indinde
daha üstün hiçbir kimse yoktur.” (İbnü’l-Esîr, Câmiu’l-Usûl)
Hicrî: 08 Muharrem 1441 Fazilet
Takvimi
HİKMETLİ SÖZLER
• Gün âşığı (ayçiçeği) nasıl güneşe yönelir, güneş olmadığı zaman boynunu bükerse, bizlerin de sürekli Hz. Allâh’ın râzı olduğu şeylere yönelmemiz gerekir.
• Bu’d-i sûrî (maddî uzaklık), mânevî kurbiyyete (yakınlığa) mânî değildir.
• Cenâb-ı Hak, yeryüzünde sürekli inzar edecek bir topluluk bulundurmuş, arzı boş bırakmamıştır. Kıyâmete kadar bu vazîfe ile sâlih kullarını arza vekil kılmıştır. Eğer yeryüzünde Allâh’ın emir ve yasaklarını tebliğ eden bir topluluk olmamış olsa, yeryüzü ortadan kalkardı.
• İnsanlar endişe içindeler, dünya için dertlenip duruyorlar. Hâlbuki dünya üç gündür. Dün geçti; bu günü yaşıyoruz; bir de yarın... Ondan sonra hesap var. İnsanlar dünya için gecelerini gündüzlerine katıp her şeyleriyle onu düşünüyorlar. Peki, üç günlük dünya için bu kadar endişe duyanlar, âhiret için ne kadar endişe duyuyorlar? O üçüncü gün geçtikten sonra yapılabilecek bir şey var mı? O yarından sonrası için götüreceği azık hakkında kimin endişesi var?
• Îtikâdî meseleler çok ince, çok hassas. Bu meselelerdeki en küçük, en ufak bir inhiraf (sapma), telâfîsi mümkün olmayan tehlikelere götürür.
• Namazda tâdil-i erkâna riâyet etmemek fakr-u zarûrete sebep olur.
• İçi düzgün olanın dışı da düzgün olur. İçi dağınık olanın dışı da dağınık olur, derbeder olur.
• Başta bir düğmeyi yanlış iliklerseniz, o zaman hiçbir düğmeyi tutturamazsınız; başka sıkıntılar çıkar.
• Şükrederek, elhamdülillah diyerek de şükür olur; ama kâmil manada şükür Cenab-ı Hakk’ın verdiği âzâları Cenab-ı Hakk’ın emirlerinde, râzı olduğu işlerde kullanmaktır.
• Mâneviyat neden önemli? Bir kova düşünün, bir yandan su doldurursunuz, hayır yaparsınız, insanlara yardımcı olursunuz; öbür taraftan da gâye Allah rızâsı olmadığı için kovanın altında delikler olur ve su boşalır, gider, Allah muhafaza.
• Müfessirîni İzam Hazerâtımız îmanı meyve ağacına benzetmişler. Kökü; kalp ile tasdik, gövdesi; lisan ile ikrar, meyvesi ve yaprağı ise; ameller ve ibadetlerdir.
• Bu’d-i sûrî (maddî uzaklık), mânevî kurbiyyete (yakınlığa) mânî değildir.
• Cenâb-ı Hak, yeryüzünde sürekli inzar edecek bir topluluk bulundurmuş, arzı boş bırakmamıştır. Kıyâmete kadar bu vazîfe ile sâlih kullarını arza vekil kılmıştır. Eğer yeryüzünde Allâh’ın emir ve yasaklarını tebliğ eden bir topluluk olmamış olsa, yeryüzü ortadan kalkardı.
• İnsanlar endişe içindeler, dünya için dertlenip duruyorlar. Hâlbuki dünya üç gündür. Dün geçti; bu günü yaşıyoruz; bir de yarın... Ondan sonra hesap var. İnsanlar dünya için gecelerini gündüzlerine katıp her şeyleriyle onu düşünüyorlar. Peki, üç günlük dünya için bu kadar endişe duyanlar, âhiret için ne kadar endişe duyuyorlar? O üçüncü gün geçtikten sonra yapılabilecek bir şey var mı? O yarından sonrası için götüreceği azık hakkında kimin endişesi var?
• Îtikâdî meseleler çok ince, çok hassas. Bu meselelerdeki en küçük, en ufak bir inhiraf (sapma), telâfîsi mümkün olmayan tehlikelere götürür.
• Namazda tâdil-i erkâna riâyet etmemek fakr-u zarûrete sebep olur.
• İçi düzgün olanın dışı da düzgün olur. İçi dağınık olanın dışı da dağınık olur, derbeder olur.
• Başta bir düğmeyi yanlış iliklerseniz, o zaman hiçbir düğmeyi tutturamazsınız; başka sıkıntılar çıkar.
• Şükrederek, elhamdülillah diyerek de şükür olur; ama kâmil manada şükür Cenab-ı Hakk’ın verdiği âzâları Cenab-ı Hakk’ın emirlerinde, râzı olduğu işlerde kullanmaktır.
• Mâneviyat neden önemli? Bir kova düşünün, bir yandan su doldurursunuz, hayır yaparsınız, insanlara yardımcı olursunuz; öbür taraftan da gâye Allah rızâsı olmadığı için kovanın altında delikler olur ve su boşalır, gider, Allah muhafaza.
• Müfessirîni İzam Hazerâtımız îmanı meyve ağacına benzetmişler. Kökü; kalp ile tasdik, gövdesi; lisan ile ikrar, meyvesi ve yaprağı ise; ameller ve ibadetlerdir.
Hicrî: 08 Muharrem 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder