قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَرْتَعَ فِي
رِيَاضِ الْجَنَّةِ فَلْيُكْثِرْ ذِكْرَ اللهِ. (شهاب)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) ،" كيم
جنت بحجلرندن إستفاده أتمكدن حوشلانرسه الله تعالى ي جوق ذكرأتسين ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim cennet bahçelerinden istifâde etmekten hoşlanırsa Allâhü Teâlâ’yı çok zikretsin.”
(Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)
Hicrî: 23 Recep 1440 Fazilet
Takvimi
BABASI TARAFINDAN ESİR ALINAN SAHÂBÎ -1
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hicretin altıncı senesi Ensâr ve Muhâcirlerden bin dört yüz civârında Ashâb ile hac için Mekke-i Mükerreme’ye doğru yola çıktılar. Kureyşliler bunu haber alınca Müslümanların Mekke’ye girmelerine mâni olmaya karar verdiler. Kureyşliler anlaşma yapmak üzere aralarından evvelâ Urve bin Mesûd’u sonra da Süheyl bin Amr’ı, Peygamber Efendimize (s.a.v.) elçi olarak gönderdiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Ashâbı, Hudeybiye mevkiinde iken elçiler yanlarına varmışlardı. Bu sebeple burada yapılan antlaşmaya Hudeybiye Musâlahası denilmiştir. Bu antlaşma maddelerinden biri de “Kureyş’ten biri Müslümanlar tarafına geçerse geri verilecek, fakat Müslümanlardan biri Kureyş tarafına geçerse geri verilmeyecekti.”
Muâhede maddeleri yazılıp bitirildiği sırada, Süheyl bin Amr’ın Müslüman olan oğlu Ebû Cendel (radıyallâhü anh), ayaklarına demirden pranga vurulmuş bir halde, zincirini sürüyerek Peygamber Efendimizin (s.a.v.) yanına kadar gelmişti. Ebû Cendel (r.a.), Müslüman olduğu için babası tarafından zincire vurulmuşken Mekke’den kaçmış, Hudeybiye’ye kadar gelip kendisini Müslümanların arasına atmıştı. Kureyş müşriklerinin elçisi Süheyl bin Amr, başını kaldırıp bakınca, oğlu Ebû Cendel’i gördü. Hemen kalkıp ona doğru vardı. Peygamber Efendimize (s.a.v.):
“İşte, ey Muhammed! Üzerinde seninle anlaştığım muâhede mûcebince bana geri çevireceğin kişilerin ilki budur.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Onu, benim için anlaşma hükmünün dışında tut ve bana bağışla!” buyurdu. Süheyl bin Amr:
“Artık anlaşma imzalandı. Ben, onu asla anlaşma dışında tutmam ve sana bırakmam!” dedi.
Süheyl bin Amr, Ebû Cendel’i (r.a.) Kureyşlilerin yanına götürmek üzere yanına aldı. -Devamı yarın-
Muâhede maddeleri yazılıp bitirildiği sırada, Süheyl bin Amr’ın Müslüman olan oğlu Ebû Cendel (radıyallâhü anh), ayaklarına demirden pranga vurulmuş bir halde, zincirini sürüyerek Peygamber Efendimizin (s.a.v.) yanına kadar gelmişti. Ebû Cendel (r.a.), Müslüman olduğu için babası tarafından zincire vurulmuşken Mekke’den kaçmış, Hudeybiye’ye kadar gelip kendisini Müslümanların arasına atmıştı. Kureyş müşriklerinin elçisi Süheyl bin Amr, başını kaldırıp bakınca, oğlu Ebû Cendel’i gördü. Hemen kalkıp ona doğru vardı. Peygamber Efendimize (s.a.v.):
“İşte, ey Muhammed! Üzerinde seninle anlaştığım muâhede mûcebince bana geri çevireceğin kişilerin ilki budur.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Onu, benim için anlaşma hükmünün dışında tut ve bana bağışla!” buyurdu. Süheyl bin Amr:
“Artık anlaşma imzalandı. Ben, onu asla anlaşma dışında tutmam ve sana bırakmam!” dedi.
Süheyl bin Amr, Ebû Cendel’i (r.a.) Kureyşlilerin yanına götürmek üzere yanına aldı. -Devamı yarın-
Hicrî: 23 Recep 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder