27 Mart 2019 Çarşamba

HAKÎM BİN HİZÂM (RADIYALLÂHÜ ANH)



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَدِّ مَا افْتَرَضَ اللهُ عَلَيْكَ تَكُنْ مِنْ أَعْبَدِ النَّاسِ وَاجْتَنِبْ مَا حَرَّمَ اللهُ عَلَيْكَ تَكُنْ مِنْ أَوْرَعِ النَّاسِ وَارْضَ بِمَا قَسَمَ اللهُ لَكَ تَكُنْ مِنْ أَغْنَى النَّاسِ. (الجامع الصغير)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  ،"  اللهيك صنه فرض قلدقلرنى أدى أت كى إنسانلريك أك عابدى اولاسين . الله يك ياصق قلدقلرن دان ده صقين كى إنسانلريك أك ورى لسى ( شبهه لى لردن صقنه نى ) اولاسين . الله يك صنه رزق اولرق وردكلرى نه ده قاناعت أت راضى اولكى إنسانلرين أك زنكنى اولاسين ."
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâh’ın sana farz kıldıklarını edâ et ki insanların en âbidi olasın. Allâh’ın yasak kıldıklarından da sakın ki insanların en verâlısı (şüphelilerden sakınanı) olasın. Allâh’ın sana rızık olarak verdiklerine de kanâat et, râzı ol ki insanların en zengini olasın.” 
(el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî:   19  Recep   1440  Fazilet Takvimi 


HAKÎM BİN HİZÂM (RADIYALLÂHÜ ANH)

 
Hakîm bin Hizâm (radıyallâhü anh), Hatîcetü’l-Kübrâ (r. anhâ) validemizin kardeşinin oğludur. Fil Vakası’ndan on üç sene evvel doğmuş ve hicretin elli dördüncü senesinde Medîne-i Münevvere’de vefât etmiştir. Mekke-i Mükerreme’nin fethinde îmân ile müşerref olmuştur.
İbn-i Hizâm (r. anh) bir haccında yüz köle âzad etmiş, hepsine birer de koyun hediye etmişti. Hayırlı, güzel işleri böyle yüzer yüzer yaptığı için Peygamberimiz de (s.a.v.) Huneyn ganîmetlerinden ona yüz deve hisse vermişti. Hakîm (r.a.) Hazretleri kırk hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.
Hakîm bin Hizâm’ın (r. anh) şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
Resûlullah’dan (sallallâhü aleyhi ve sellem) (dünyâlık) bir şey istedim. Bana verdi. Sonra kendisinden bir daha istedim. Bana (yine) verdi. Sonra tekrar istedim. Bu defa da verdi. Bundan sonra buyurdu ki:
“Ey Hakîm, şu mal (yok mu? Sanki o, manzarası) yeşil, (zevki) tatlı, türlü türlü meyve gibidir. Her kim bu malı, hırsa kapılmadan alırsa, o mal, kendisi için bereketli olur. Bir kimse de bunu hırs ile alırsa, bu mal, alan için bereketli olmaz. O hırslı kimse bir obur gibidir. Dâimâ yer, bir türlü doymaz. Veren el, alan elden hayırlıdır.”
Hakîm (r. anh) demiştir ki: “Yâ Resûlallâh! Seni Hak Peygamber olarak gönderen Allâhü Teâlâ’ya yemin ederim ki, ben şu dünyâdan ayrılana kadar senden başka hiçbir kimseye, hiçbir şey için elimi uzatmam.”
Ebûbekr-i Sıddîk (radıyallâhü anh), (hilâfeti zamanında), beytülmâldeki hakkını vermek için Hakîm’i (r.a.) davet etmiş, fakat o bunu kabul etmemiştir. Sonra Ömer (r.a.) de hakkını vermek için davet etmiş, ondan da almaktan imtinâ eylemiştir. Bundan sonra Hazret-i Ömer (r.a.): “Ey cemâat-i müslimîn, Hakîm hakkında sizi şâhit gösteririm ki; ben, harac ve ganîmet malından muayyen olan hakkını kendisine arz ediyorum, o almaktan kaçınıyor.” dedi.
Hakîm (r. anh) hakikaten, Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimizden sonra, vefât edene kadar, kimseden bir şey almamıştır. 
(Tecrid-i Sarih Terc.)
Hicrî:   19  Recep   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder