قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَيْرُ النَّاسِ أَقْرَؤُهُمْ
وَأَفْقَهُهُمْ فِى دِينِ اللهِ أَتْقَاهُمْ لِلّٰهِ وَآمَرُهُمْ بِالْمَعْرُوفِ
وَأَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنْكَرِ وَأَوْصَلُهُمْ لِلرَّحِمِ. (الجامع الصغير)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) ," إنسانلريك
أك خيرلسى ، ( قرآن كريمى تجويدينه رعايتله ) أك جوق اوقويان ، اللهيك ديننده أك
فقيه اولانى ( فقهى أك إي بيلنى ) الله دان أك جوق قورقانى ، إنسانلره معروفى (
دينك كوزلكورديكى شيلرى ) أك جوق أمر أديب منكردن ( دينيك حوش كورمديكى شيلرى ) أك
جوق نهى أدنى و يقين أقرابالرينه أك جوق إيلكته بولونانى در ."
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “İnsanların en hayırlısı, (Kur’ân-ı Kerîm’i tecvidine riâyetle) en çok okuyanı, Allâh’ın dîninde en fakîh olanı (fıkhı en iyi bileni), Allah’tan en çok korkanı, insanlara mârûfu (dînin güzel gördüğü şeyleri) en çok emredip münkerden (dînin hoş görmediği şeyleri) en çok nehyedeni ve yakın akrabalarına en çok iyilikte bulunanıdır.”
(Câmiu’s-Sağîr)
(Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 22 Cemaziyelahır 1440 Fazilet
Takvimi
ŞEYHULİSLÂM YAHYA EFENDİ
Şeyhulislâm Zekeriya Efendi’nin oğlu Yahya Efendi, 1554 senesinde İstanbul’da doğdu. Osmanlı Devleti’nin yirmi yedinci şeyhülislâmıdır. Arapça ve Farsça’yı mükemmel bilirdi. 1644 yılında Şeyhulislâm iken vefât etmiştir. Şeyhülislâm Yahya Efendi, Kânûnî Sultan Süleyman Han devrinden itibâren Sultan İkinci Selîm, Üçüncü Murad, Üçüncü Mehmed, Birinci Mustafa, İkinci Osman, Dördüncü Murad ve Sultan İbrâhim Han dâhil sekiz padişahın devrini görmüş, son üç sultanın devrinde ise Şeyhülislâmlık yapmıştır. İlmi, irfânı, adâlet ve ihsânı ile devrinin Ebu’s-Suûd’u unvânını kazanmıştı. Çok cesur idi. Zamanının devlet adamlarına hatta sultanlarına yol gösterirdi.
Sultan Dördüncü Murad ile Revan ve Bağdad seferlerine katıldı, burada isâbetli görüşlerinin çok faydası görüldü. Bağdad’ın fethinden sonra İmâm-ı A’zam ve Abdülkâdir-i Geylânî Hazretlerinin türbelerinin tamiri işlerine nezâret etti.
Yahya Efendi’nin ilk fetvâsı şudur:
“Mükellef üzerine ilk vacip olan nedir?” beyân buyurula.
El-cevâb: “İlk vacip olan ma’rifetullâhtır. Allâh’ın bir olduğunu ve ondan başka ilâh olmadığını bilmek ve inanmaktır. Cenâb-ı Hak (meâlen): ‘Şimdi bunu bil ki Allah’tan başka ilâh yoktur…’ (Muhammed Sûresi, âyet 19) buyurmuştur.
Eserlerinden bazıları şunlardır: Şiirlerinin bir araya toplandığı Dîvân. İmâm Bûsîrî Hazretlerinin Kasîde-i Bürde’sini Tahmîs, Muhsin-i Kaysarî’nin Ferâiz manzumesine şerh ve ta’lîki, İbn-i Kemâl Paşa’nın Nigâristanı’nın tercümesi, Fetvâ Mecmûası.
Şeyhülislâm Yahya Efendi’nin vefatında sokaklar insanla dolup taşmıştı. Cenâze namazı Fâtih Câmii’nde kılındıktan sonra herkes olduğu yerde durmak zorunda kaldı ve tabut, Fâtih-Çarşamba’da babasının inşâ ettirdiği medresenin hazîresine kadar elden ele götürülerek defnolundu. Yahya Efendi’nin şiirlerinden mısralar:
• Bahr isen de katre-i nâçiz göster kendini. • Âlemde bir çerağ uyandır ki sönmesin.
Şeyhulislâm Zekeriya Efendi’nin oğlu Yahya Efendi, 1554 senesinde İstanbul’da doğdu. Osmanlı Devleti’nin yirmi yedinci şeyhülislâmıdır. Arapça ve Farsça’yı mükemmel bilirdi. 1644 yılında Şeyhulislâm iken vefât etmiştir. Şeyhülislâm Yahya Efendi, Kânûnî Sultan Süleyman Han devrinden itibâren Sultan İkinci Selîm, Üçüncü Murad, Üçüncü Mehmed, Birinci Mustafa, İkinci Osman, Dördüncü Murad ve Sultan İbrâhim Han dâhil sekiz padişahın devrini görmüş, son üç sultanın devrinde ise Şeyhülislâmlık yapmıştır. İlmi, irfânı, adâlet ve ihsânı ile devrinin Ebu’s-Suûd’u unvânını kazanmıştı. Çok cesur idi. Zamanının devlet adamlarına hatta sultanlarına yol gösterirdi.
Sultan Dördüncü Murad ile Revan ve Bağdad seferlerine katıldı, burada isâbetli görüşlerinin çok faydası görüldü. Bağdad’ın fethinden sonra İmâm-ı A’zam ve Abdülkâdir-i Geylânî Hazretlerinin türbelerinin tamiri işlerine nezâret etti.
Yahya Efendi’nin ilk fetvâsı şudur:
“Mükellef üzerine ilk vacip olan nedir?” beyân buyurula.
El-cevâb: “İlk vacip olan ma’rifetullâhtır. Allâh’ın bir olduğunu ve ondan başka ilâh olmadığını bilmek ve inanmaktır. Cenâb-ı Hak (meâlen): ‘Şimdi bunu bil ki Allah’tan başka ilâh yoktur…’ (Muhammed Sûresi, âyet 19) buyurmuştur.
Eserlerinden bazıları şunlardır: Şiirlerinin bir araya toplandığı Dîvân. İmâm Bûsîrî Hazretlerinin Kasîde-i Bürde’sini Tahmîs, Muhsin-i Kaysarî’nin Ferâiz manzumesine şerh ve ta’lîki, İbn-i Kemâl Paşa’nın Nigâristanı’nın tercümesi, Fetvâ Mecmûası.
Şeyhülislâm Yahya Efendi’nin vefatında sokaklar insanla dolup taşmıştı. Cenâze namazı Fâtih Câmii’nde kılındıktan sonra herkes olduğu yerde durmak zorunda kaldı ve tabut, Fâtih-Çarşamba’da babasının inşâ ettirdiği medresenin hazîresine kadar elden ele götürülerek defnolundu. Yahya Efendi’nin şiirlerinden mısralar:
• Bahr isen de katre-i nâçiz göster kendini. • Âlemde bir çerağ uyandır ki sönmesin.
Hicrî: 22 Cemaziyelahır 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder