EHL-İ SÜNNET VE’L-CEMÂATİN ALÂMETLERİ

قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَنْ يُشَاقِقِ الرَّسُولَ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ الْهُدَى وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ الْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِ مَا تَوَلَّى وَنُصْلِهِ جَهَنَّمَ وَسَاءَتْ مَصِيرًا. (سورة النساء، ١١٥)

الله تعالى شويله بيوردى ( مآلاً )   ."  هر كيم كندسينه دوغرى يول آب آجق ميدانه جقدقتان صكره بيغمبره مخالفت أدر و مؤمنلريك ( إعتقات و عملده ، اللهه و رسول اللهه و اؤلول أمره إطاعت ) يولندان باشقسينه كيدرسه بز اونى دونديكى او يولده براقرز و كندسينه جهنمى بويلاترز كى او كيديله جك نه فنى بر يردر ."

Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “Her kim kendisine doğru yol apaçık meydana çıktıktan sonra peygambere muhâlefet eder ve müminlerin (îtikat ve amelde, Allâh’a, Resûlullâh’a ve ülü’l-emre itâat) yolundan başkasına giderse biz onu döndüğü o yolda bırakırız ve kendisine cehennemi boylatırız ki o gidilecek ne fena bir yerdir.”
(Nisâ S., âyet 115)

Hicrî:   06  Cemaziyelahır   1440  Fazilet Takvimi 

EHL-İ SÜNNET VE’L-CEMÂATİN ALÂMETLERİ

İmâm Suyûtî’nin (rahmetullâhi aleyh) el-Hâvî li’l-Fetâvâ kitabında zikrettiğine göre kendisinde şu on haslet bulunan kimse Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat mezhebindendir:
1- Allâhü Teâlâ hakkında sıfatlarına lâyık olmayan hiçbir söz söylememek.
2- Kur’ân-ı Kerîm’in Allâhü Teâlâ’nın kelâmı olduğuna ve mahlûk olmadığına inanmak.
3- Sâlih veya (ehl-i bidatten olmayan) günahkâr her imamın arkasında namaz kılmayı câiz görmek.
4- Kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak.
5- Mestler üzerine meshin câiz olduğuna inanmak.
6- Zamanın halîfesine karşı isyân etmemek.
7- Ebûbekir, Ömer, Osman ve Ali (radıyallâhü anhüm) Hazretlerini diğer Ashâb-ı Kiram’dan üstün görmek.
8- Ehl-i kıbleden (Müslüman) olan bir kimseyi (küfrü îcap etmeyen) küçük veya büyük herhangi bir günâhı sebebiyle küfre nisbet etmemek.
9- Ehl-i kıbleden (Müslüman) olan herkes üzerine cenaze namazı kılmak.
10- Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat’i rahmet, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat’ten uzak kalmayı azâb bilmek.
(el-Bahru’r-Râik)

ÖFKESİNE HÂKİM OLMAK

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Kıyâmet gününde ‘mükâfâtları, Allâhü Teâlâ üzerine bir hak olanlar nerede?’ diye nidâ olunur. İnsanları affedenler ayağa kalkarlar ve cennete girerler.”
Yahyâ bin Muâz Hazretlerinin şöyle dediği rivâyet edildi:
“Kendisine zulmedene bedduâ eden kişi, peygamberler içinde Hazret-i Muhammed’i (sallallâhü aleyhi ve sellem) üzmüş, kâfirler ve şeytanlar içinde de İblis’i sevindirmiş olur. Zulmeden kişiyi affeden ise, kâfirlerin ve şeytanların içinde İblis’i üzmüş, Peygamberlerin ve sâlihlerin içinde Peygamberimizi sevindirmiş olur.”
Ahnef bin Kays’a (rah.) “İnsaniyet nasıl bir şeydir?” diye sorulunca: “Devlet ve saltanat zamanında tevâzu göstermek, gücü yettiği hâlde affetmek ve minnetsiz yani başa kakmaksızın ihsanda bulunmaktır.” cevabını vermiştir.

Hicrî:   06  Cemaziyelahır   1440  Fazilet Takvimi 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"