قَالَ
النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا أَحَدٌ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ
يُحِبُّ أَنْ يَرْجِعَ إِلَى الدُّنْيَا وَلَهُ مَا عَلَى الْأَرْضِ مِنْ شَيْءٍ
إِلَّا الشَّهِيدُ يَتَمَنَّى أَنْ يَرْجِعَ إِلَى الدُّنْيَا فَيُقْتَلَ عَشْرَ
مَرَّاتٍ لِمَا يَرَى مِنَ الْكَرَامَةِ. (ق)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر ," جنته
كيرن هجبر كمسه ، يريوزونده كى هر شى كندسنين اولسه بله دنيايه كرى دونمي عرضو
أتمز . سادجه شهيد كورديكى إكرام سببيله – تكرار دنيايه دونمي و اون دفعه شهيد
اولماي إستر ."
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, -gördüğü ikram sebebiyle- tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister.”
(Müttefekun Aleyh)
Hicrî: 01 Cemaziyelahır 1440 Fazilet
Takvimi
CENNET EHLİNİN AHLÂKI
Ebu’l-Leys Semerkandî Hazretleri şöyle buyurdu: “Üç şey, cennet ehlinin ahlâkındandır ve ancak mümtaz ve değerli kimselerde bulunur: Zulmedenleri affetmek, mahrum bırakana vermek, kötülükte bulunana iyilikte bulunmak.”
Nitekim Allâhü Teâlâ (meâlen) “Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir.” (A’raf Sûresi, âyet 199) buyurmuştur. Bu âyet-i kerîme nâzil olunca, Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, Cebrâîl Aleyhisselâm’a “Bu âyetin tefsiri nedir?” diye sordular. O da “Âlim olan; her şeyi bilen Allâhü Teâlâ’ya sorayım” dedi.
Daha sonra gelerek “Yâ Muhammed! Hazret-i Allah sana, senden alâkayı kesen akrabâna karşı sıla-i rahim yapmanı, seni mahrum bırakana vermeni ve sana zulmedeni affetmeni emrediyor.” dedi. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
Nitekim Allâhü Teâlâ (meâlen) “Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir.” (A’raf Sûresi, âyet 199) buyurmuştur. Bu âyet-i kerîme nâzil olunca, Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, Cebrâîl Aleyhisselâm’a “Bu âyetin tefsiri nedir?” diye sordular. O da “Âlim olan; her şeyi bilen Allâhü Teâlâ’ya sorayım” dedi.
Daha sonra gelerek “Yâ Muhammed! Hazret-i Allah sana, senden alâkayı kesen akrabâna karşı sıla-i rahim yapmanı, seni mahrum bırakana vermeni ve sana zulmedeni affetmeni emrediyor.” dedi. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
NAMAZIN ÂDÂBI
Müezzin kâmet getirirken: “Hayye ale’l-felâh” dediğinde beklemeden ayağa kalkmak.
İftitâh tekbîrinde başparmaklarını kulak yumuşağına değdirmek.
Kıyâmda secde yerine bakmak.
Rükû’da ayağının uçlarına bakmak.
Rükû ve secde tesbihlerini beş veya yedi defa okumak.
Alnından evvel burnunu yere koymak.
Secdede burnunun iki tarafına bakmak.
Selâmda omuzlarına bakmak.
Esneme geldiği zaman ağzını tutamazsa, sağ elin içi veya dışı yahut sol elin dışı ile kapamak.
Mümkün olduğu kadar öksürmemeye çalışmak.
İmkân nisbetinde iyi ve temiz elbise ile namaz kılmak.
Yalnız ise selâmda Kirâmen Kâtibîn ve Hafaza Meleklerine selâm vermeye niyet etmek.
Sağına selâm verirken, sağındaki cemâate ve meleklere selâm vermeye niyet etmek.
Soluna selâm verirken, solundaki cemâate ve meleklere selâm vermeye niyet etmek.
(M. İlmihal, Fazilet Neşriyat)
İftitâh tekbîrinde başparmaklarını kulak yumuşağına değdirmek.
Kıyâmda secde yerine bakmak.
Rükû’da ayağının uçlarına bakmak.
Rükû ve secde tesbihlerini beş veya yedi defa okumak.
Alnından evvel burnunu yere koymak.
Secdede burnunun iki tarafına bakmak.
Selâmda omuzlarına bakmak.
Esneme geldiği zaman ağzını tutamazsa, sağ elin içi veya dışı yahut sol elin dışı ile kapamak.
Mümkün olduğu kadar öksürmemeye çalışmak.
İmkân nisbetinde iyi ve temiz elbise ile namaz kılmak.
Yalnız ise selâmda Kirâmen Kâtibîn ve Hafaza Meleklerine selâm vermeye niyet etmek.
Sağına selâm verirken, sağındaki cemâate ve meleklere selâm vermeye niyet etmek.
Soluna selâm verirken, solundaki cemâate ve meleklere selâm vermeye niyet etmek.
(M. İlmihal, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 01 Cemaziyelahır 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder