قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ اللهَ تَعَالَى يُحِبُّ
أَنْ يَرَى عَبْدَهُ تَعِبًا فِي طَلَبِ الْحَلَالِ. (الجامع الصغير)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) ," الله
تعالى قولونى حلال قازانمه اوغرونده يورولمش حالده كورمي سور ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ, kulunu helal kazanma uğrunda yorulmuş hâlde görmeyi sever.”
(Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
(Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 19 Cemaziyelahır 1440 Fazilet
Takvimi
ŞEYH AHMED BİN UCEYL’İN KERÂMETİ
Mâlikî fakîhlerinden meşhur seyyâh İbn-i Batûta, seyâhatnâmesinde şöyle yazıyor:
Yemen’de Zebîd şehrinde iken âlim ve sâlihlerden bir topluluk ile görüştüm. Bana îtibar edip ikramda bulundular. Büyük zâtlardan kerâmet sâhibi Ahmed bin Uceyl el-Yemenî’den bahis geçti. Orada şöyle anlattılar: (Ehl-i Sünnet hârici fırkalardan olan) Zeydiyye mezhebine mensup bazı âlimler bir gün Şeyh Ahmed bin Uceyl’i ziyârete giderler. Şeyh, zâviye dışında bir yerde oturur; onları karşılamaya mürîdleri giderler. Şeyh, yerinden asla kımıldamaz. Zeydiyye âlimleri gelip kendisine selâm verince, onlara yer gösterir.
Aralarında kader meselesinden bahis açılır. Onlar, kendi hatalı görüşleri üzere: “Kader yoktur. Kullar, kendi fiillerinin hâlıkı (yaratıcısı)dır” derler. Bunun üzerine Şeyh: “Eğer işin hakîkati dediğiniz gibi ise, haydi oturduğunuz yerden kalkınız.” der. Zeydîler ne kadar uğraşırlarsa da ayağa kalkamazlar. Şeyh, onları o hâlde bırakarak, zâviyesine girer. Zeydî âlimler bir müddet bu şekilde güneşin şiddetli harâretine maruz kalıp ızdıraba düşerler. Uğradıkları sıkıntıdan dolayı feryad ederler.
Bir müddet sonra mürîdleri Şeyh’in huzûruna giderek; Zeydîlerin Cenâb-ı Hakk’a tevbe edip bozuk mezheplerinden döndüklerini söylerler.
Şeyh onların yanına çıkıp, ellerinden tutarak bu bozuk inançlarından vazgeçtiklerine ve Ehl-i Sünnet akîdesine döndüklerine dair yemin ettirir. Sonra onları zâviyesine alarak ziyâfet verir, üç gün müsâfir eder. Bundan sonra âlimler memleketlerine dönerler.
Ben de bu sâlih zâtın Zebîd hâricinde, ‘Gassâne’ denilen köydeki kabrini ziyâret ettim. Kendisi gibi sâlih bir zât olan oğlu Ebu’l-Velîd İsmail ile görüştüm, üç gün müsâfiri oldum.
(Rihlet-i İbn-i Battûta)
Hicrî: 19 Cemaziyelahır 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder