قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ خَيْرُ
أَهْلِ السَّمَواتِ وَالْأَرْضِ وَخَيْرُ مَنْ بَقِىَ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ.
(كنز)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر ," أبوبكر
و عمر سما أهلنيك أك خيرلسى و آرض أهلنيك أك خيرلسى درلر . وقيامته قدار كلجك
اولانلرنده خيرلسى اونلردر ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ebûbekir ve Ömer semâ ehlinin en hayırlısı ve arz ehlinin en hayırlısıdırlar. Ve kıyâmete kadar gelecek olanların da en hayırlısı onlardır.”
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 15 Rabiulahir 1440 Fazilet
Takvimi
HAZRET-İ EBÛBEKR-İ SIDDÎK (R. ANH)
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazretleri, bir gün Ashâb-ı Güzîn ile oturuyorlardı. Konuşma esnasında Hazret-i Ebûbekir (radıyallâhü anh):
“Ya Resûlallah, senin hakkın için ki, ömrümde putlara secde etmiş değilim” dedi. Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh):
“Niçin ‘Resûlullah hakkı için’ dersin? Bu kadar zaman câhiliyet içinde bulunmaktaydın” deyince Hazret-i Ebûbekir:
“Babam Ebû Kuhâfe bir gün beni alıp puthaneye götürdü ve ‘Bunlar senin ilâhındır; bunlara secde et’ dedikten sonra beni orada bırakıp gitti. Ben putlara doğru yaklaştım ve birine hitâben:
‘Karnım aç, bana yemek ver’ dedim, cevap vermedi. Su istedim, cevap vermedi. ‘Üryanım, bana elbise ver’ dedim, cevap vermedi. Sonra elime bir taş alarak ‘Bu taşı senin üzerine atacağım; eğer ilah isen engel ol’ dedim, cevap vermedi. Nihayet taşı alıp puta attım ve put yüzü üzerine düştü. Babam gelip bu hâli görünce:
‘Ey oğul niçin böyle edersin?’ diyerek elimden tutup beni eve götürdü ve olanları vâlideme anlattı. Vâlidem de:
‘Bunu kendi hâline bırak; hakkında Hak Teâlâ tarafından bana ilhâm gelmiştir. Eseri zuhur edecektir’ dedi. Sonra ben vâlideme:
‘Benim için sana gelen ilhâm ne idi?’ diye sordum. Validem: ‘Senin doğumun yaklaştığı gece, beni ağrı tutup ızdıraba düştüm. Hâtiften şöyle bir ses geldi:
‘Ey hatun, müjdeler olsun sana ki, senden bir çocuk dünyaya gelecektir. Yerde adı Atîk, semada Sıddîk ve Hazret-i Muhammed’e yâr ve refîk olacaktır.’ diyordu.”
Ebû Hüreyre (radıyallâhü anh) diyor ki: “Ebûbekir kelâmını tamamlayınca, Cebrâil (Aleyhisselâm) nâzil olup Resûlullâh’a (sallallâhü aleyhi ve sellem) ‘Sadaka Ebûbekrin’ dedi. Yani ‘Ebûbekir doğru söyledi’ diye üç kere tekrar etti.”
“Ya Resûlallah, senin hakkın için ki, ömrümde putlara secde etmiş değilim” dedi. Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh):
“Niçin ‘Resûlullah hakkı için’ dersin? Bu kadar zaman câhiliyet içinde bulunmaktaydın” deyince Hazret-i Ebûbekir:
“Babam Ebû Kuhâfe bir gün beni alıp puthaneye götürdü ve ‘Bunlar senin ilâhındır; bunlara secde et’ dedikten sonra beni orada bırakıp gitti. Ben putlara doğru yaklaştım ve birine hitâben:
‘Karnım aç, bana yemek ver’ dedim, cevap vermedi. Su istedim, cevap vermedi. ‘Üryanım, bana elbise ver’ dedim, cevap vermedi. Sonra elime bir taş alarak ‘Bu taşı senin üzerine atacağım; eğer ilah isen engel ol’ dedim, cevap vermedi. Nihayet taşı alıp puta attım ve put yüzü üzerine düştü. Babam gelip bu hâli görünce:
‘Ey oğul niçin böyle edersin?’ diyerek elimden tutup beni eve götürdü ve olanları vâlideme anlattı. Vâlidem de:
‘Bunu kendi hâline bırak; hakkında Hak Teâlâ tarafından bana ilhâm gelmiştir. Eseri zuhur edecektir’ dedi. Sonra ben vâlideme:
‘Benim için sana gelen ilhâm ne idi?’ diye sordum. Validem: ‘Senin doğumun yaklaştığı gece, beni ağrı tutup ızdıraba düştüm. Hâtiften şöyle bir ses geldi:
‘Ey hatun, müjdeler olsun sana ki, senden bir çocuk dünyaya gelecektir. Yerde adı Atîk, semada Sıddîk ve Hazret-i Muhammed’e yâr ve refîk olacaktır.’ diyordu.”
Ebû Hüreyre (radıyallâhü anh) diyor ki: “Ebûbekir kelâmını tamamlayınca, Cebrâil (Aleyhisselâm) nâzil olup Resûlullâh’a (sallallâhü aleyhi ve sellem) ‘Sadaka Ebûbekrin’ dedi. Yani ‘Ebûbekir doğru söyledi’ diye üç kere tekrar etti.”
(Menâkıb-ı Çehâr Yâr-ı Güzîn)
Hicrî: 15 Rabiulahir 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder