26 Aralık 2018 Çarşamba

ŞEHİT BİR ÂLİM: NECMÜDDÎN-İ KÜBRÂ



قِيلَ يَا رَسُولَ اللهِ أَيُّ النَّاسِ أَفْضَلُ فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مُؤْمِنٌ يُجَاهِدُ فِي سَبِيلِ اللهِ بِنَفْسِهِ وَمَالِهِ. (خ)
يا رسول الله إنسانلريك أك فضيلتلسى كمدر ؟" ديه صورلدى ، رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) " جانيله و ماليله الله يولنده جحاد أدن مؤمن در ." بيوردولر .
Yâ Resûlallâh, insanların en faziletlisi kimdir?” diye soruldu. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) “Canıyla ve malıyla Allah yolunda cihad eden mü’mindir.” buyurdular. 
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî:   19  Rabiulahir   1440  Fazilet Takvimi 

ŞEHİT BİR ÂLİM: NECMÜDDÎN-İ KÜBRÂ

 
Necmüddîn-i Kübrâ (rahmetullâhi aleyh), tasavvuf ehli, pek meşhur bir zâttır. Tahsili esnasında karşısındakini dâima mağlup eden bir âlim olduğundan kendisine “et-Tâmmetü’l-Kübrâ” denilmiş, sonra “Tâmme” lâfzı terkedilip lâkabı: “el-Kübrâ” olarak kalmıştır. 618 târihinde şehit olarak vefat etmiştir.
Necmüddîn-i Kübrâ (rah.), birçok zevattan ilim ve irfan tahsil etmiş, büyük zatlardan da tarîkat ile tasavvuf almıştır. Birçok meşhur zatlar da kendisinin müritlerinden bulunmuşlardır. Birçok yerleri gezip dolaşmış, İskenderiye’ye, Nîsâbûr’a giderek oralardaki hadîs âlimlerinden hadîs dinlemiş, Fahruddîn-i Râzî (rah.) ile de mülâkâtta bulunmuş, nihayet Harzem’e yerleşmiştir.
Şâfiî mezhebinden olduğu rivâyet olunmuştur. Hadîs ve sünnetleri gâyet iyi bilirdi. Lisânı birçok hakîkatlere tercüman olmuş, kaleminden nice güzellikler ve işâretler zuhur etmiştir. Aynı zamanda mevki sahibi, fakirlere melce (sığınak), levmedenlerin levminden korkmayan, fedakâr bir mücâhit idi.
Cengiz orduları Harzem diyârını istilâya başladığı sıralarda, Cengiz tarafından bu muhterem zâta bir imtiyaz verilmek istenilmiş, orduları tarafından bir belâya uğramaması için başına bir alâmet koyması tavsiye edilmişti. Fakat yüz binlerce dindaşlarının kanlar içinde kalan masum vücutlarını görüp duran Necmüddîn-i Kübrâ (rah.), bu teklifi kabul etmemiş, Cengiz ordularının çekilip gitmesinden başka bir şey ile memnun olamayacağını söylemişti. Nihayet kendisi de harp meydanına atılarak birçok kahramanlıklar gösterdikten sonra şehitler zümresine katılmıştır.
Necmüddîn-i Kübrâ (rah.), “Te’vîlât-ı Necmiyye” ünvanlı tefsirini tasavvuf lisânı ile yazmış, Kur’ân âyetlerindeki nihâyetsiz güzelliklere, kendi yüksek zekâsı ile münâsip bir tarzda tercüman olmuştur. Bu eser, bir tefsirden ziyâde bir te’vil mecmûasıdır. Kur’ân-ı Azîm’e on iki ciltlik bir tefsir yazmış olduğu da rivâyet olunmuştur.
Te’vîlât-ı Necmiyye, İsmâil Hakkı merhumun Rûhu’l-Beyân ünvanlı tefsîrindeki tasavvufî yazılar için de başlıca me’haz olmuştur. 
(Büyük Tefsir Tarihi)
Hicrî:   19  Rabiulahir   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder