25 Aralık 2018 Salı

SIHHAT VE VAKTİ GANÎMET BİLMEK



قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تَعَشَّوْا وَلَوْ بِكَفٍّ مِنْ حَشَفٍ فَإِنَّ تَرْكَ الْعَشَاءِ مَهْرَمَةٌ. (ت)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  بويوردولر  ,"  آزجق بر شيله ده اولسه آقشام يمكى يينز . محقق آقشام يمكنى ترك أتمك ضعيلك ورير ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Azıcık bir şeyle de olsa akşam yemeği yiyiniz. Muhakkak akşam yemeğini terk etmek zayıflık verir.” 
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   18  Rabiulahir   1440  Fazilet Takvimi 

SIHHAT VE VAKTİ GANÎMET BİLMEK

İnsan, sıhhatini ve vaktini ganîmet bilmeli, Allâhü Teâlâ’ya itâatte ve amel işlemekte kusur ederek zâyi etmemelidir.
Edîb bir zat: “Günlerini faydası olmayan işlerde geçirme, malını hayırdan başka yere sarf etme. Çünkü ömür, faydasız işlerle uğraşılacak kadar uzun, mal ise hayrı olmayan yere sarf edilecek kadar çok değildir. Akıllı kimse, ömrünü kendisine faydası ve hayrı dokunmayacak yerlerde geçirerek zâyi etmez. Malını da sevabı ve ecri olmayacak şeylere sarf ederek telef etmez.” demiştir.
İsâ Aleyhisselam şöyle buyurdu: “İyilik üç şeydir: Söz, nazar ve sükût.
İçerisinde Allâhü Teâlâ zikredilmeyen söz kıymetsiz, ibret nazarıyla yapılmayan her bakış hatâ, tefekkürsüz sükût abestir.”
(Edebü’d-Dünyâ Ve’d-Dîn)
İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruh) Hazretleri bir mektubunda buyurdular ki:
“Ey kıymetli oğlum, fırsat ganîmettir. Binâenaleyh ömrü faydası olmayan şeylere harcamamak gerekir. Belki bütün ömrü Allâhü Teâlâ’nın râzı olduğu şeylere sarf etmek lazımdır.
Beş vakit namazı, ta’dîl-i erkânına riâyet ederek, cem’iyyet içerisinde ve cemâatle kılmak lâzımdır.
Aynı şekilde teheccüd namazını terk etmemek, seherlerde istiğfârı ihmal etmemek, gaflet uykusuna aldanmamak, dünyanın gelip-geçici lezzetlerine kapılmamak, ölümü hatırlamayı ve âhiret korkularını daima gözünün önünde bulundurmak lazımdır.
Dünyadan yüz çevirip âhirete yönelmek, dünya işleri ile zarûret miktarı meşgul olup sâir vakitleri âhiret işleri ile meşgul olmakla ma’mur etmek lâzımdır.
Hâsıl-ı kelâm, kalbin başkalarına ve mâsivâya bağlanmaktan kurtulması, temizlenmesi ve zâhirin şer’î hükümlerle süslenmiş olması gereklidir.” 
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 2/m. 31)
Hicrî:   18  Rabiulahir   1440  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder