قَالَ
اللهُ تَعَالَى: تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا
يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ.
(سورة القصص، ۸۳ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مآلاً )
." إشده
أو آخرت يوردى ( يعنى جنت (. بز اونى اؤيله كمسلره وريرز كى ير يوزنده نه بر كبر
نه ده بر فساد إسته مزلر .( أك خيرلى ) عاقبت متقيلر إيجندر ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “İşte o âhiret yurdu (yani cennet), biz onu öyle kimselere veririz ki yeryüzünde ne bir kibir ne de bir fesad istemezler. (En hayırlı) âkıbet muttakîler içindir.”
(Kasas Sûresi, âyet 83)
Hicrî: 21 Rabiulahir 1440 Fazilet
Takvimi
TAKVÂYA YAPIŞARAK KALBİ DÜZELTMEK
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Allâhü Teâlâ’nın râzı olmayacağı şeyi yalnız başına iken de yapma” buyurmuşlardır.
Her akıllı kişi, dînin emrettiği ve yasakladığı şeyleri öğrenmeli, emrolunanları şart ve vakitlerine riâyet ederek yerine getirmelidir.
Mâlik bin Dînâr (rah.): “Allâh’a itâati en büyük ticâret olarak görürsen, masrafsız kat kat kazanç elde edersin” buyurmuştur.
Dünyada insanın tâatlerinin en büyüğü kalbi düzeltmek ve niyetini ihlaslı yapmaktır. Akıllı kişi, kalbini daima muhafaza eder. Kalbini ıslah edenin, Allâhü Teâlâ dışını ıslah eder. Kalbi bozuk olanın ise dışı da bozuk olur.
Mâlik bin Dînâr Hazretleri şöyle derdi: “İçinde yaşayan kimse bulunmayan evin harap olduğu gibi, içinde âhiret hüznü bulunmayan kalp de harap olur. İyi kimselerin güzel amellerinin kaynağı kalpleri olduğu gibi, kötülerin kötü amellerinin kaynağı da kalpleridir. Allâhü Teâlâ sizin kalbinizdeki kasıt ve niyetlerinize bakar. Allah size rahmet etsin. Ona göre niyetlerinize dikkat edin.”
Hasan-ı Basrî (rah.): “Siz dünyada ecellerinizi bekleyerek yaşıyorsunuz. Öldüğünüzde her şeyin hakikatinden haberiniz olacak. Şimdi hayatta iken âhiretiniz için hazırlık yapınız.” buyurmuştur.
Muhammed Bâkır Hazretleri şöyle demiştir: Bir kul kırk yaşına ulaştığında gökten ona şöyle nidâ olunur: Yolculuk yaklaştı, azığını hazır et.
Ömer bin Hattâb (radıyallâhü anh): “Tevbekâr kimselerle oturun. Çünkü onların kalpleri daha incedir” buyurmuştur.
Her akıllı kişi, dînin emrettiği ve yasakladığı şeyleri öğrenmeli, emrolunanları şart ve vakitlerine riâyet ederek yerine getirmelidir.
Mâlik bin Dînâr (rah.): “Allâh’a itâati en büyük ticâret olarak görürsen, masrafsız kat kat kazanç elde edersin” buyurmuştur.
Dünyada insanın tâatlerinin en büyüğü kalbi düzeltmek ve niyetini ihlaslı yapmaktır. Akıllı kişi, kalbini daima muhafaza eder. Kalbini ıslah edenin, Allâhü Teâlâ dışını ıslah eder. Kalbi bozuk olanın ise dışı da bozuk olur.
Mâlik bin Dînâr Hazretleri şöyle derdi: “İçinde yaşayan kimse bulunmayan evin harap olduğu gibi, içinde âhiret hüznü bulunmayan kalp de harap olur. İyi kimselerin güzel amellerinin kaynağı kalpleri olduğu gibi, kötülerin kötü amellerinin kaynağı da kalpleridir. Allâhü Teâlâ sizin kalbinizdeki kasıt ve niyetlerinize bakar. Allah size rahmet etsin. Ona göre niyetlerinize dikkat edin.”
Hasan-ı Basrî (rah.): “Siz dünyada ecellerinizi bekleyerek yaşıyorsunuz. Öldüğünüzde her şeyin hakikatinden haberiniz olacak. Şimdi hayatta iken âhiretiniz için hazırlık yapınız.” buyurmuştur.
Muhammed Bâkır Hazretleri şöyle demiştir: Bir kul kırk yaşına ulaştığında gökten ona şöyle nidâ olunur: Yolculuk yaklaştı, azığını hazır et.
Ömer bin Hattâb (radıyallâhü anh): “Tevbekâr kimselerle oturun. Çünkü onların kalpleri daha incedir” buyurmuştur.
(Ravzatü’l-Ukalâ, Hâfız İbn-i Hıbbân)
Hicrî: 21 Rabiulahir 1440 Fazilet
Takvimi
Blog sitenizi çok hoş buldum yeni keşfettim ayrıca attığınız her adımda başarılı olmanız ümidiyle..
YanıtlaSilBende sizi kişisel blogger siteme beklerim ZanaLab
https://www.zanalab.com ya da www.zanalab.com