29 Temmuz 2018 Pazar

ASHÂB-I BEDİR....HÂRİSE BİN NU‘MÂN (R.A.)



عَنْ حَارِثَةَ بْنِ النُّعْمَانِ رَضِىَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: سَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: مُنَاوَلَةُ الْمِسْكِينِ تَقِي مِيتَةَ السُّوءِ. (طب)
حَارِثَةَ بْنِ النُّعْمَانِ دان ( رضى الله عنه ) روايت اولندى :  بيغمبر أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  شويله بويوردقلرينى إشتم  :"  هجبر شي اولمايان يوقصولى يدرمك ، صدقه ورمك ، كوتى اؤلم دن محافظه أدر :"  
Hârise bin Nu’mân’dan (radıyallâhü anh) rivâyet olundu: Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduklarını işittim: “Hiçbir şeyi olmayan yoksulu yedirmek; sadaka vermek, kötü ölümden muhâfaza eder.” 
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî:   16  Zilkâde   1439  Fazilet Takvimi 

ASHÂB-I BEDİR....HÂRİSE BİN NU‘MÂN (R.A.)

 
Ensâr’dan ve Hazrec kabîlesinin Sa‘lebe oğullarındandır. Künyesi Ebû Abdullah’tır. Başta Bedir, Uhud ve Hendek olmak üzere bütün gazâlarda Resûlullah Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) yanında bulunmuştur. Ashâb-ı Kirâm’ın meşhurlarından olup Hazret-i Muâviye’nin halîfeliği zamanında vefât etmiştir.
Hârise Hazretleri buyurdu ki: “Cebrâil Aleyhisselâm’ı iki defa gördüm: Biri, Peygamber Efendimizle Benî Kurayza üzerine gittiğimizde yanımıza Dihye (r.a.) sûretinde uğradılar. Biri de Huneyn gazâsından döndüğümüz sırada cenâzelerin bulunduğu yerden geçerken onu Peygamber Efendimizle konuşurlarken gördüm.” Bu husus şöyle rivâyet olunmuştur:
Hârise Hazretleri, Peygamber Efendimizi bir zât ile konuşurken gördü, sözlerini bölmemek için selâm vermedi. -O zât meğer Cebrâil Aleyhisselâm imiş-. Cebrâil Aleyhisselâm: Bu zât selâm verse idi, selâmını alırdık, dedi.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Sen onu tanıyor musun?” diye sorunca, “Evet, bu zât Huneyn gününde senin yanında sabreden seksen kişiden birisidir. Allâhü Teâlâ onları ve evladlarını cennette rızıklandıracaktır” dedi.
Hârise bin Nu‘mân’ın (r.a.) Mescid-i Nebevî yakınında ve etrafında evleri vardı. Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) nikâhladığı her bir zevcesi için, Hârise Hazretleri bir evini tahsis eder, Peygamberimiz hanımını oraya yerleştirirdi. Hatta böylece bütün evlerini Resûlullâh’a verdi.
Hârise Hazretleri, Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduklarını rivâyet etti: “Hiçbir şeyi olmayan yoksulu yedirmek (sadaka vermek), kötü ölümden muhâfaza eder.”
“Üç şey vardır ki ümmetimden hiç kimse ondan kurtulamaz: Bir şeyi uğursuz saymak, insanlara sû-i zanda bulunmak ve hased etmek.” Ashâb-ı Kirâm: “Yâ Resûlallâh! Bunlara karşı ne yapılır?” diye sordular. Buyurdular ki:  “Hased ettiğinde Allâh’a istiğfâr et, zan ile asla kat‘î hüküm verme, bir şeyi uğursuz gördüğünde ona aldırma, geç.”
Hicrî:   16  Zilkâde   1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder