قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَلْعُونٌ مَنْ لَعَنَ
وَالِدَيْهِ. (كنز)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر :" آننه باباسينه لعنت أدن ملعون در
:"
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Anne babasına lânet eden mel’ûndur.”
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 07 Zilkâde 1439 Fazilet
Takvimi
HAC VE UMRE ZİYÂRETLERİNDE REHBERİN EHEMMİYETİ
Fazîlet ve kemâlini bütün dünyânın kabul ettiği İmâm-ı Âzam Hazretleri hacılar için rehberin vâcib derecesinde lüzumlu olduğunu haber vermişlerdir.
Menâsik (Hac vazîfelerini anlatan) kitapları elde ve târihî mâlûmatlar hâfızada oldukça rehbere ne lüzum vardır, denilebilir. Menâsik kitapları haccın farzlarını ve târihî mâlûmatlar vâkıaları ve eserleri târif edeceğinden hacılar için iki kıymetli dost oldukları inkâr edilemez. Bununla beraber menâsik kitapları vâsıtasıyla hac meselelerini öğrenmiş ve târihî mâlûmâtlar edinmiş olan herhangi bir ilim sâhibi, bütün eşyâsı mevcut ve mükemmel olan bir gemi kaptanına benzer.
Öyle bir geminin kaptanı, sâir edevâtın doğruluk ve mükemmeliyetine güvenerek bilmediği sâhillere yanaşamaz. Hesap memuru harita vasıtasıyla gemiye yol verebilir. Tâyin ettiği noktayı pusula kuvvetiyle bulur. Âlet ve edevâtın mükemmeliyeti, çıkması muhtemel olan bora ve fırtınadan gemiyi kurtararak selâmetle sâhile ulaştırsa da adaları, boğazları, sâhilleri teşhis edecek ve demir tutmaz olan kumsal yerleri haber verecek bir kılavuza ihtiyaç lüzûmunu ortadan kaldırmaz! Kılavuz almaksızın denize çıkan her hangi bir kaptan, gemisi içinde bulunanların hayâtlarını helâk denizine atmış olur.
Yine bunun gibi ilim ehline tarih ve menâsik kitapları mükemmel ma‘lûmât verir ise de bir ziyâret yerine varıldığı vakit, oranın ne olduğunu ve ziyâret âdâbında ne gibi hareket ve ihtirâm gösterileceğini tarif eden, anlatan rehberin hizmetini îfâ edemez.
Menâsik (Hac vazîfelerini anlatan) kitapları elde ve târihî mâlûmatlar hâfızada oldukça rehbere ne lüzum vardır, denilebilir. Menâsik kitapları haccın farzlarını ve târihî mâlûmatlar vâkıaları ve eserleri târif edeceğinden hacılar için iki kıymetli dost oldukları inkâr edilemez. Bununla beraber menâsik kitapları vâsıtasıyla hac meselelerini öğrenmiş ve târihî mâlûmâtlar edinmiş olan herhangi bir ilim sâhibi, bütün eşyâsı mevcut ve mükemmel olan bir gemi kaptanına benzer.
Öyle bir geminin kaptanı, sâir edevâtın doğruluk ve mükemmeliyetine güvenerek bilmediği sâhillere yanaşamaz. Hesap memuru harita vasıtasıyla gemiye yol verebilir. Tâyin ettiği noktayı pusula kuvvetiyle bulur. Âlet ve edevâtın mükemmeliyeti, çıkması muhtemel olan bora ve fırtınadan gemiyi kurtararak selâmetle sâhile ulaştırsa da adaları, boğazları, sâhilleri teşhis edecek ve demir tutmaz olan kumsal yerleri haber verecek bir kılavuza ihtiyaç lüzûmunu ortadan kaldırmaz! Kılavuz almaksızın denize çıkan her hangi bir kaptan, gemisi içinde bulunanların hayâtlarını helâk denizine atmış olur.
Yine bunun gibi ilim ehline tarih ve menâsik kitapları mükemmel ma‘lûmât verir ise de bir ziyâret yerine varıldığı vakit, oranın ne olduğunu ve ziyâret âdâbında ne gibi hareket ve ihtirâm gösterileceğini tarif eden, anlatan rehberin hizmetini îfâ edemez.
(Mir’âtü’l-Haremeyn)
ÜÇ ŞEYİ UNUTMA
Hikmet ehli bir zat şöyle dedi:
“Akıllı insanın şu üç şeyi unutmaması lâzımdır:
Dünyanın ve dünya nîmetlerinin fâni olduğunu,
Ölümü,
Kaçış, kurtuluş imkânı olmayan bazı belâları ve sıkıntıları.”
“Akıllı insanın şu üç şeyi unutmaması lâzımdır:
Dünyanın ve dünya nîmetlerinin fâni olduğunu,
Ölümü,
Kaçış, kurtuluş imkânı olmayan bazı belâları ve sıkıntıları.”
(Tenbîhü’l-Gâfilîn)
Hicrî: 07 Zilkâde 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder