2 Temmuz 2018 Pazartesi

SELÂM VERMENİN FAZÎLETİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَفْشُوا السَّلَامَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَكُونُوا إِخْوَانًا كَمَا أَمَرَكُمُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ. (ه)
رسول الله  أفندمز ( صلى الله عليه وسلم  )  بويوردولر   :"  سلامى ياينز . يمك يديرينز و الله عززه و جلله نين سزه أمر أتديكى كبى قردش اولونوز ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Selâmı yayınız, yemek yediriniz ve Allâhü Azze ve Celle’nin size emrettiği gibi kardeş olunuz” 
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî:   18 Şevval  1439  Fazilet Takvimi 

SELÂM VERMENİN FAZÎLETİ
 
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Ey insanlar! Aranızda selâmı yayınız.” Yani selâmı muhatap işitecek derecede veriniz ve alınız. Mü’minlerden tanıdığınız ve tanımadığınız hangi din kardeşinize rastlarsanız ona selâm veriniz. “Fakîrlere ve müsâfirlere yemek yedirin. Akrabanıza ve hanımlarınızın akrabasına iyilikte bulunun, onlarla güzel geçininiz. İnsanlar uykuda ve gaflette oldukları gece vakitlerinde sizler teheccüt namazı kılmaya kalkınız. Bu surette kıldığınız namaz riyâ ve gösterişten uzak olur. İşte benim size emrettiğim bu amelleri işlerseniz, zahmet ve meşakkat çekmeden cennete girersiniz.”
Bu hadîs-i şerîf, mü’min olan kimsenin bu dört ameli işlerse, takvâ ehli ile beraber cennete gireceğini bildiriyor.
Her ne kadar selam vermek sünnet ve almak farz-ı kifâye ise de vermenin sevâbı almaktan ziyâdedir. Zîra selâmı önce vermek, verenin tevâzuuna delâlet eder. Selâm, Allâhü Teâlâ’nın güzel isimlerindendir. Selâm veren, bu ism-i şerîfin Müslümanlar arasında yayılmasına vesîle olmuş olur. Selâm vermek, verenle alanın îmânlarının kemâlini, dostluklarını, din kardeşliklerini izhâra vâsıta olur.
Bir evin kapısına gelince, izin almadan içeri girilmez. İzinle içeri girilince önce selâm verilir. Zîra Nûr Sûresi’nin 27. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Sizler kendi hânenizden başka eve, sahibinden izin almadıkça ve hâne ehline selâm vermedikçe girmeyiniz” buyurulmuştur. Hânenin içine girince yahut hariçte o kimseyle karşılaşınca evvelâ selâm verip sonra konuşmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Selâm vermezden evvel söz söyleyene cevap vermeyiniz” buyurmuşlardır.
Selâmın en kâmili: “Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtühû” demektir. “Allâhü Teâlâ Hazretlerinin selâmı, rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun” manasına gelir.
“Ve aleykümü’s-selâm ve rahmetullâhi ve berakâtüh” diyerek selâm alınır ki ‘Âfetlerden uzak ve Allâh’ın rahmetine ve bereketine yakın olunuz’ demektir. Bu, selâm almanın en mükemmel şeklidir. “Ve aleykümü’s-selâm’ demek de kâfîdir.
Hicrî:   18 Şevval  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder