5 Aralık 2024 Perşembe

EBÛ KIRSÂFE’NİN (R. ANH) MÜSLÜMAN OLMASI


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ وَوَلَدِهِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ. (ق)‏

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : سزدن برينز بنى ، ( آناسندان ) باباسندان ، أولادندان و بتون إنسانلردان دها جوق سومدكجه ( حقيقى إيمان إيله ) إيمان أتمش اولماز . ’’

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “Sizden biriniz beni, (anasından) babasından, evladından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe (hakîkîiman ile) iman etmiş olmaz.”

(Müttefekun Aleyh)

Hicrî:    03Cemâziyelâhir     1446  Fazilet Takvim

 

EBÛ KIRSÂFE’NİN (R. ANH) MÜSLÜMAN OLMASI

 

Ebû Kırsâfe (r.a.), Müslüman oluşunu şöyle anlatmıştır:

“Ben, yetim bir çocuktum, annem ve teyzemle beraber yaşıyordum. Fakat daha çok teyzemle vakit geçirir, koyunlarımızı otlatırdım. Teyzem, koyunları otlatmaya çıkacağım vakit bana çoğu zaman, -Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’i kastederek- “Ey oğlum, şu zâtın yanına gitme. Seni, kendi yoluna çeker.” derdi.

Ben ise meraya çıkar, koyunlarımı orada bırakır, sonra Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in huzurlarına gelir, mübarek sözlerini dinleyerek bir müddet yanlarından ayrılmazdım. Daha sonra alâkadar olmadığımdan koyunlarımı zayıf, memeleri kuru bir hâlde geri götürürdüm. Bu hâli gören teyzem, “Bu koyunların hâli nedir, neden memeleri kuru, sütleri yok?” diye sordu. Ben de “Bilmiyorum.” dedim.

İkinci gün yine Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in yanına gittim ve birinci gün yaptığım gibi yaptım.

Üçüncü gün yine Resûlullâh’ın (s.a.v.) huzurlarına vardım. Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in yanlarından ayrılmıyor, onu dinliyordum. Artık Müslüman oldum, bîat ederek onunla musâfaha ettim.

Bu sırada Resûlullâh’a (s.a.v.), teyzemin ve koyunlarımın hâlini haber verdim. “Koyunlarını bana getir.” buyurdular. Getirdim. Koyunların sırtlarını ve memelerini sıvazladılar, bereketle dua ettiler. Koyunlarım o anda semizlediler ve sütleri de bollaştı. Teyzemin yanına dönünce, “Oğlum, koyunları işte böyle otlat.” dedi. Ben de “Teyze, ben onları yine her günkü gibi otlattım. Fakat sana başımdan geçen hâdiseyi anlatayım.” dedim. Resûlullah (s.a.v.) Efendimize gittiğimi, onun sîretini ve sözlerini anlattım. Bunun üzerine annem ve teyzem de gidip Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in huzurlarında Müslüman oldular.

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in yanından ayrıldığımız zaman annem ve teyzem bana şöyle dediler: “Ey oğlum! Biz, bu zât gibisini hiç görmedik. Ondan daha güzel yüzlü, daha temiz elbiseli, daha yumuşak sözlü birisine rastlamadık. Ve sanki ağzından nur saçıldığını gördük.”

Hicrî:    03Cemâziyelâhir  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder