19 Aralık 2024 Perşembe

İMÂM GAZÂLÎ’NİN (RAH.) NASİHATLERİNDEN -2


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : الْقُضَاةُ ثَلَاثَةٌ قَاضِيَانِ فِي النَّارِ وَقَاضٍ فِي الْجَنَّةِ رَجُلٌ قَضَى بِغَيْرِ الْحَقِّ فَعَلِمَ ذَاكَ فَذَاكَ فِي النَّارِ وَقَاضٍ لَا يَعْلَمُ فَأَهْلَكَ حُقُوقَ النَّاسِ فَهُوَ فِي النَّارِ وَقَاضٍ قَضَى بِالْحَقِّ فَذَلِكَ فِي الْجَنَّةِ. (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قض لر أؤجدر ، بونلردان إيكيسى جهنم ده ، برى جنت ده در . بر آدام ، ورديكى حكمن حقسز اولديغونى بله بله حقسز يره حكم ورير ، بو جهنم ، ده در . بر قضى بلمكسزيك حكم ورير و إنسانلريك حقلارنى ظاي أدر ، بوده جهنم ده در . بر قضى ده حقه رعايت أده رك حكم ورير ، إشده بو ، جنت ده در . ’’

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “Kâdılar üçtür. Bunlardan ikisi Cehennem’de, biri Cennet’tedir. Bir adam, verdiği hükmün haksız olduğunu bile bile haksız yere hüküm verir, bu Cehennem’dedir. Bir kâdı bilmeksizin hüküm verir ve insanların haklarını zâyi eder, bu da Cehennem’dedir. Bir kâdı da hakka riâyet ederek hüküm verir, işte bu, Cennet’tedir.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:    18Cemâziyelâhir     1446  Fazilet Takvim

 

İMÂM GAZÂLÎ’NİN (RAH.) NASİHATLERİNDEN -2

 

Evladım, öğrendiğin ilimle amel ederek âhiret sermâyesi hazırla, âhiret müflislerinden olma! İyi bil ki ilim, kıyamet günü kendi başına senin elinden tutacak değildir. Meselâ harp etmeyi pekiyi bilen bir kimsenin yanında en kıymetlisinden kılıçlar, oklar olsa, sonra bunları kuşanıp yola çıksa, sonra karşısına korkunç bir arslan çıksa, yanında sırf silah bulunması bu kimseyi arslanın zararından kurtarabilir mi? Pekâlâ bilirsin ki o silahları kullanmadıkça bunların, kendisine hiçbir faydası olmaz. İlim de işte böyledir; amel etmezsen sana fayda vermez.

Sen kendini ihlâsla sâlih ameller işleyerek Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine lâyık hâle getirmezsen, onun rahmeti sana nasıl ulaşsın! Cenâb-ı Hak -meâlen-: “Artık her kim Rabb’inin manevî huzuruna ermeyi arzu ederse, sâlih amel işlesin.” (Kehf Sûresi, âyet 110) buyurmadı mı? Evet, herkes Cennet’e Cenâb-ı Hakk’ın fazlı ve rahmeti ile girecektir. Ancak bu rahmete ermek için kulun kendisini buna lâyık hâle getirmesi lâzımdır. Bu da ancak Cenâb-ı Hakk’ın emirlerini tutarak, yasaklarını terk ederek, ona ihlâsla kulluk ederek mümkün olur. Nitekim “Şüphe yok ki Allâh’ın rahmeti, iyilik edenlere (güzel amellerde bulunanlara) pek yakındır.” (A’râf Sûresi, âyet 56) buyurulmuştur.

Eğer, “İman, kişiyi mutlak olarak Cennet’e kavuşturmaz mı?” dersen, deriz ki: “Evet kavuşturur, lâkin kişi âhirette aşılması pek güç geçitlerden geçecektir. Bu zorlukları kolaylaştıran ise sâlih amellerdir. Herkes Sırât üzerinden geçecektir, Cennet’e başka yol yoktur. Kişi dünyada ne kadar sâlih amelleri yapmaya ihlâs ile gayret etmiş ise âhirette de ona mütenasip olarak Sırât üzerinden süratle geçecektir. İhlâs ile amel işlemeyi terk edip de geri kalanlar -Allah muhafaza- Sırât üzerinde ayağı kayanlardan olacaktır. Yine kişi dünyada Peygamber Efendimizin (s.a.v.) şerîatinden, dininden ne kadar istifade ettiyse, âhirette de onun Kevser Havzı’ndan ona göre kana kana içecektir.

Hicrî:    18Cemâziyelâhir  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder