قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِيَّاكَ وَصَاحِبَ السُّوءِ فَإِنَّهُ قِطْعَةٌ مِنَ النَّارِ لَا يَنْفَعُكَ وُدُّهُ وَلَا يَفِى لَكَ بِعَهْدِهِ. (جامع الاحاديث)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كوتى آرقاداشدان ساقين . جونكى او ، آتشدن بر بارجه در . اونون دوسطليغى صنه فايده ورمز و او ، صنه ورديكى عهدنى يرينه كترمز . ’’
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Kötü arkadaştan sakın. Çünkü o, ateşten bir parçadır. Onun dostluğu sana fayda vermez ve o, sana verdiği ahdini yerine getirmez.”
(Süyûtî, Câmiu’l-Ehâdîs)
Hicrî: 24Cemâziyelâhir 1446 Fazilet Takvim
KÖTÜ ARKADAŞIN ZARARI
Malumdur ki sohbetlerin, muhabbet ve arkadaşlıkların ruh üzerinde büyük tesiri vardır. İnsan, kime yakın olursa, kim ile yer içerse ona uyar, ona benzer. O hâlde insan dâimâ, sâlih zâtların sohbetinde bulunmayı, hayırlı kimselerle arkadaşlık etmeyi bir nimet bilmelidir. Aksi takdirde ahlâkı bozulur, dini zayıflar, âhiret saâdeti elden çıkar.
Fânî varlıklara ve zevklere esir olan kimse ile arkadaşlık; âhiret hayatını düşünmekten, namaz, oruç, zekât gibi kulluk vazifelerini yapmaktan alıkoyar. İnsanı başka yöne sevk eder. Bu ise manevî helâke, ebedî mahrumiyetlere, azâplara sebep olur. İnsanları aldatmaya çalışan, âhireti düşünmekten alıkoyan, ibadet zevkinden mahrum bırakmak isteyen, şeytan tabiatlı kimseler bulunabilir. Fakat akıllı kimse, bunların o aldatmalarına kapılmaz, onlara aslâ tâbi olmaz, üzerine düşen dini vazifelerini yaparak âhiretini temine muvaffak olur.
Fâsıklarla; Allâhü Teâlâ’nın emirlerine uymayan kimselerle arkadaşlıktan kaçınmak lâzımdır. Onlar, Allâhü Teâlâ’dan korkmazlar. Allâhü Teâlâ’dan korkmayanın zararından ise emîn olunmaz, doğruluğuna güvenilmez; şartların değişmesiyle kendisi de değişir. Onların arkadaşlığında bidat ve fıskın sirayet etme tehlikesi vardır.
İnsanların tabiatları birbirinden huy kapar. Bu sebeple hayırlı kimselerle arkadaşlık hayır, kötülerle arkadaşlık kötülük getirir. Arkadaşlık, rüzgâra benzer. Şâyet rüzgâr, kötü bir kokunun olduğu yerden geçerse kötü koku getirir; güzel kokunun olduğu yerden geçerse de güzel koku getirir.
Sehl bin Abdullâh-i Tüsterî’den (k.s.) şöyle nakledilmiştir: “Kim Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat akîdesine tam bağlı olursa hiçbir bidat ehli ile dostluk kurmaz. Onunla beraber oturmaz, onunla arkadaşlık yapmaz. Bilakis ona buğzeder.”
Büyükler demişlerdir ki: “Kötü arkadaş, yılanın zehrinden daha kötüdür. Zira bir kimseyi, zehirli yılan soksa en fazla zehirlenir, hasta olur veya hayatını kaybeder; dünya hayatı bitmiş olur. Ama dostu şeytan olursa maneviyatını öldürür, âhiretini kaybetmesine sebep olur.”
Hicrî: 24Cemâziyelâhir 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder