قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ اللَّعَّانِينَ لَا يَكُونُونَ شُهَدَاءَ وَلَا شُفَعَاءَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ. (م)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق جوق لعنت أدنلريك ( لعنتى عادت أدننلريك ) شاهتليكى قبول أدلمز . اونلر قيامت كونى ، شفاعت ده أده ميه جكلردر . ’’
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Muhakkak çok lanet edenlerin (laneti âdet edinenlerin) şahitliği kabul edilmez. Onlar kıyamet günü, şefâat da edemeyeceklerdir.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 17Cemâziyelâhir 1446 Fazilet Takvim
İMÂM GAZÂLÎ’NİN (RAH.) NASİHATLERİNDEN -1
İmâm Gazâlî (rah.) Hazretleri, bir talebesine şu nasihatleri yazmıştır:
Evladım, kişinin öğrendiği ilimden fayda görmesi için, onunla önce kendisi amel etmesi icap eder. Geçmiş ve gelecek kimselerin nasihatlerinin tamamı, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin mübarek kelâmlarında mevcuttur. Onun her bir sözü, tam bir fayda temin eder. Hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: “Allâhü Teâlâ’nın bir kulunu rahmetinden uzak kıldığının alâmeti, onun mâlâyanî (dinine ve dünyasına faydası olmayan şeyler) ile meşgul olmasıdır. Bir kimsenin ömründen bir an, yaratıldığı gayenin gayrısıyla meşgul bir hâlde geçerse, bu kimse uzun pişmanlıklar çekmeyi hak etmiş olur. Kim kırk yaşını geçer de hayrı şerrine galip olmazsa, Cehennem’e hazırlansın.” Bu hadîs-i şerîfte, herkese kâfî nasihat vardır.
Nasihat etmek kolay, tutmak ve gereğini yapmak ise güç olandır. Zira nefsin arzularına mağlup olmuş kimseye nasihatin tadı acı, dinimizin yasakladığı şeyler, tatlı gelir. Bilhâssa ilmi; makam, mevki ve dünyalık kazanmak için tahsil eden kimsede bu fena hâl daha şiddetlidir. Zira bunlar ilmi, amel etmek için öğrenmezler, tahsil ettikleri ilim, âhirette aleyhlerine delil olacaktır. Hadîs-i şerîfte, “Kıyamet günü, azâbı en şiddetli olan kimse, Allâhü Teâlâ’nın ilmi ile menfaatlendirmediği âlimdir.” buyurulmuştur.
Yine Ahmed bin Hanbel (rah.) Hazretleri, Mansûr bin Zâzân Hazretlerinin şöyle buyurduğunu nakletti: “Bize ulaştığına göre, ilmi ile amel etmeyen ilim sahibi kimsenin pis kokusundan, Cehennem ehli rahatsız olacak ve şöyle diyeceklerdir: Ey habîs! Sen dünyada ne yaptın da böyle bir hâle düştün? İçinde bulunduğumuz kötü hâl ve eziyetler bize yetmiyor mu da bir de pis kokunla bize işkence ediyorsun?” O da der ki: “Ben dünyada ilim sahibi bir kimse idim. Ama ilmimle kendim amel etmediğimden ilmim bana fayda vermedi.” -Devamı yarın-
Hicrî: 17Cemâziyelâhir 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder