23 Aralık 2024 Pazartesi

ASHÂB-I BEDİR: ÂMİR BİN REBÎA (R. ANH)


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا رَأَى أَحَدُكُمْ مِنْ نَفْسِهِ أَوْ مَالِهِ أَوْ أَخِيهِ مَا يُعْجِبُهُ فَلْيَدْعُ بِالْبَرَكَةِ فَإِنَّ الْعَيْنَ حَقٌّ. (ع)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : سزدن برى كندسنده ، مالنده ويا ( دين ) قردشنده حوشونه كيدن بر شى كورورسه ( ماشاالله ، بارك الله ، الله مبارك أتسين ديه رك ) بركتله دعا أتسين . جونكى نظر حقدر . ’’

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “Sizden biri kendisinde, malında veya (din) kardeşinde hoşuna giden bir şey görürse (mâşâallah, bârekallâh, Allah mübarek etsin diyerek) bereketle dua etsin. Çünkü nazar, haktır.”

(Müsned-i Ebû Ya‘lâ)

Hicrî:    22Cemâziyelâhir     1446  Fazilet Takvim

 

ASHÂB-I BEDİR: ÂMİR BİN REBÎA (R. ANH)

 

Âmir bin Rebîa (r.a.), Muhâcirlerden olup Benî Adiy kabilesine mensuptur. Künyesi Ebû Abdullah’dır. Hazret-i Ömer’in babası Hattâb, Âmir Hazretlerini evlâtlık edinmişti. Bu sebeple kendisine önceleri Âmir bin Hattâb denirdi. Sonra evlatlık hükmü kaldırılıp evlatlıkların, öz babalarının ismiyle anılmalarına dâir âyet-i celîle nâzil olunca babası Rebîa’nın ismiyle anıldı.

Mekke-i Mükerreme’de İslâm’ın ilk zamanlarında Müslüman olmuş, hanımı Leylâ binti Hasme Hazretleriyle önce Habeşistan’a, sonra da Medîne-i Münevvere’ye hicret etmiştir. Kendisi, erkeklerden Medîne-i Münevvere’ye hicret edenlerin ikincisi, hanımı da hanım muhacirlerin ilkidir.

Âmir bin Rebîa (r.a.), Bedir başta olmak üzere bütün gazâlarda Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin maiyetinde bulunmuştur. Hazret-i Ömer (r.a.) halifeliği sırasında, Kudüs’ü teslim almak için Câbiye’ye gittiğinde bayraktarlığını Âmir (r.a.) yapmıştır. Hz. Osman (r.a.), halifeliği zamanında hacca gittiğinde, Medîne-i Münevvere’de vekîl olarak Âmir radıyallâhü anh’ı bırakmıştır.

Hicrî 32 yahut 35 tarihinde, Hazret-i Osman’ın şehadetinden birkaç gün sonra vefat etmiştir. Rivâyet ettiği 22 hadîs-i şerîf, Kütüb-i Sitte ve diğer hadîs-i şerîf kitaplarında yer almıştır. Rivâyet ettiği bazı hadîs-i şerîfler:

“İnsanlar, şu beytin (Kâbe-i Muazzama’nın ihram) yasaklarına riâyet edip ona hürmet ettikleri müddetçe hayır üzere bulunurlar.”

“Benden sonra birtakım emîrler gelirler, namazı bazen (faziletli) vaktinde kılarlar, bazen (faziletli) vaktinden geciktirirler. Eğer vaktinde kılarlar ve siz de onlara uyarsanız bu, hem siz ve hem onlar için hayırdır. Eğer namazı vaktinden geciktirirler ve siz onlara uyarsanız bu, sizin lehinize, onların aleyhinedir. Her kim (Ehl-i Sünnet ve) Cemaat’ten ayrılırsa cahiliye ölümü ile ölür. Her kim ahdini bozar ve ahdini bozduğu hâlde ölürse kıyamet günü, lehine kendisini kurtaracak hiçbir mazereti olmaksızın haşrolunur.”

Hicrî:    22Cemâziyelâhir  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder