قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : ... فَاَنْجَيْنَاهُ وَاَهْلَهُٓ اِلَّا امْرَاَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ. (سورة الاعراف، ٨٣)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : آرطق بز هم اونى ( لط عليه السلامى ) و هم ده أهلنى قرتاردق ، زوجسى مستثنى ! او كريه قالب هلاك اولانلردان اولدى . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: “…Artık biz hem onu (Lût aleyhisselâm’ı) ve hem de ehlini kurtardık, zevcesi müstesnâ! O geriye kalıp helâk olanlardan oldu.”
(A‘râf Sûresi, âyet 83)
Hicrî: 02 Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
HAZRET-İ LÛT ALEYHİSSELÂM -2
Melekler varıp Lût aleyhisselâm’ın evine müsafir oldular. O sırada genç ve güzel birer erkek suretinde meleklerin Lût aleyhisselâm’ın evine geldiğini haber alan Sedumlular, evi her taraftan kuşattılar…
Lût aleyhisselam kapıyı açınca, Sedumlu sapkınlar içeri daldılar. Meleklerin yanına girdiler. Cebrâîl aleyhisselâm, onları cezalandırmak için Rabb’inden izin istedi. İzin verilince, kanadını onların yüzlerine çarpıp hepsinin gözlerini kör etti. Onlar, “Ey Lût! Sen bize sihirbazlar getirdin! Hele sabaha bir çıkalım! Yine döneriz!” diyerek Lût aleyhisselâm’ı tehdit ediyorlar, aynı zamanda, birbirlerini çiğneyerek kör bir hâlde dışarı çıkmaya, tutunmak için duvarları bulmaya çalışıyorlar, fakat ne gidecekleri yolu buluyorlar ne de kendilerine evleri gösteriliyordu!
Melekler, Lût aleyhisselâm’ın sıkıntıya ve zahmete uğradığını görünce ona, “Ey Lût! Emîn ol ki biz, Rabb’inin elçileriyiz! Onlar, sana katiyyen dokunamazlar! Sen hemen gecenin bir kısmında ailenle yola çık! İçinizden hiçbiri geri kalmasın! Hanımın müstesna. Zira onlara gelecek musibet, ona da gelecektir. Haberin olsun ki onların vaad olunan (helâk) vakti, sabah vaktidir. Sabah vakti de yakın değil midir?” dediler.
İşrak vakti olunca Cenâb-ı Hak, onların başına taş yağdırdı ve zelzele ile şehirlerinin altını üstüne getirdi. Hepsi helâk oldular. Yalnız Lût aleyhisselâm, ailesiyle geceleyin şehirden çıkmış, kurtulmuştu. Ancak Lût aleyhisselâm’ın hanımı, kavminin çirkinliklerine razı olduğundan onlarla beraber helâk oldu.
Lût (a.s.) ve kavmi hakkında, Kur’ân-ı Kerîm’de birçok âyet-i kerîme vardır. Bunlar, geçmiş kavimlerin kıssaları öğrenilip ibret alınması için zikredilmiştir. Nitekim, Hicr Sûresi, 75 ilâ 77. âyet-i kerîmelerinde şöyle buyurulmuştur: “Elbette bunda aklını kullanacak kimseler için ibretler vardır. Hem o (Lût aleyhisselâm’ın kavminin beldelerinin) harabe(leri, herkesin görebileceği işlek) yol üstünde duruyor. Elbette bunda imanı olanlar için bir ibret vardır.”
Hicrî: 02 Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder