28 Ekim 2024 Pazartesi

HAKÎKÎ MÜMİN NASIL OLMALIDIR?


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَوْ كَانَتِ الدُّنْيَا تَعْدِلُ عِنْدَ اللهِ جَنَاحَ بَعُوضَةٍ مَا سَقَى كَافِرًا مِنْهَا شَرْبَةَ مَاءٍ. (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : شايت دنيا ( نيك قيمتى ) ، الله تعالى عندنده بر سورسنه كيك قانادنه دنك اولسايدى ، كافره ، اوندان بر يودوم صو بله إيجيرمزدى . "

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “Şâyet dünya(nın kıymeti), Allâhü Teâlâ indinde bir sivrisineğin kanadına denk olsaydı, kâfire, ondan bir yudum su bile içirmezdi.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:    25  Rebîulâhir  1446  Fazilet Takvim

 

HAKÎKÎ MÜMİN NASIL OLMALIDIR?

 

Tâbiîn’den Câbir el-Cu‘fî (rah.) şöyle anlattı:

“İmam Muhammed Bâkır rahimehullâh bana, şöyle buyurdu:

“Ey Câbir! Kişi, kalbi saf ve temiz olduğu hâlde Allâhü Teâlâ’nın dinine girerse, artık onun kalbi, ondan başka şeylerle meşgul olamaz.

Ey Câbir! Dünya denen şey nedir ki? Neredeyse yok hükmündedir.

Dünya, bindiğin bir binekten, giydiğin bir elbiseden veya nikâhladığın bir eşten ibaret değil midir?

Ey Câbir! Hakîkî müminler, dünyada ebedî kalacaklarmış gibi ona kapılmazlar, âhiretin varlığını ve geleceğini bildikleri için kendilerini emin hissetmezler. Fitnelerden işittikleri şeyler, kendilerini Allâhü Teâlâ’yı zikretmekten alıkoymaz. Dünya ziynetlerinden gördükleri şeyler Allâhü Teâlâ’nın nuruyla meşgul olmaktan onları geri bırakmaz! Bu sebeple iyilik ve ihsân sahiplerinin sevaplarına nâil olup kurtuluşa ererler.

Takvâ ehli kimseler, dünya halkının en az mala sahip olanları olmakla beraber sana en çok yardımı dokunanlardır. Eğer sen, (Allâhü Teâlâ’yı) unutsan sana hatırlatırlar, ona ibadette sana yardımcı olurlar, Allâh’ın haklarını söylemek husûsunda kuvvetlidirler. Allâhü Teâlâ’nın emirlerini hakkıyla yerine getirirler. Bütün muhabbetlerini Allâh Azze ve Celle’nin muhabbetine hasretmişlerdir. Yegâne sahipleri ve mâlikleri olan Allâhü Teâlâ’ya itaat için dünyadan şiddetle sakınırlar. Allâhü Teâlâ’nın dâima kendilerini gözettiğini bilirler.

Sen, dünyayı az vakit konaklayıp sonra seyahatine devam ettiğin bir konak gibi veya rüyanda sahip olup sonra uyandığında elinde görmediğin bir mal gibi düşün. Allâhü Teâlâ’nın seni muhafaza etmek için emrettiği dinin hükümlerine son derece riâyet ederek sen de Allâhü Teâlâ’nın hakkını gözet.”

Hicrî:      25Rebîulâhir  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder