قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ أَخْوَفَ مَا أَخَافُ عَلَى أُمَّتِي كُلُّ مُنَافِقٍ عَلِيمِ اللِّسَانِ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : امتم حقنده اك جوق قورقديغم كمسه ، علمى ( سادجه ) ديلنده اولان ( إعتقادى بوزق ، علميله عمل أتمين ) منافقلردر . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Ümmetim hakkında en çok korktuğum kimse, ilmi (sadece) dilinde olan (itikadı bozuk, ilmiyle amel etmeyen) münafıklardır.”
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 17 Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
DÜNYAYA MUHABBET BESLEMEMELİDİR
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri bir mektuplarında buyurmuşlardır ki:
“Âlimlerin dünyaya muhabbet ve rağbetleri, onların güzel yüzleri üzerine bir lekedir. Her ne kadar böylelerinden insanlar için faydalar hâsıl olsa da ilimleri kendi haklarında faydalı olmaz.
Onlar vasıtasıyla din takviye edilse de buna itibar yoktur. Çünkü bu hâl, zaman zaman bazı fâcirlerden ve dînî inançları zayıf ve gevşek olanlardan da hâsıl olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): ‘Muhakkak Allâhü Teâlâ, bu dini fâcir bir kişi ile de takviye eder.’ buyurmuştur. Onların misâli, fâris taşı gibidir. Demir veya bakırdan bir şey ona bitiştirilse altın olur. Ama o, taş olarak kalır…
...Şüphesiz böyle kimselerin sahip oldukları ilim, onlara vebal olur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ‘Kıyamet günü insanların azâbı en şiddetli olanı, Allâhü Teâlâ’nın, ilmiyle menfaatlendirmediği âlimdir.’ buyurmuşlardır. Çünkü o ilimlerle onların aleyhlerine delil tamamlanmış oldu. Nasıl zararlı olmaz? Onlar, Allah katında en azîz ve en şerefli bir makam olan ilmi, alçak dünya malı, makamı ve dostları için vesile yaptılar. Hâlbuki Allah katında dünya alçak, hakîr ve mahlûkatın en çok buğzolunanıdır...
Ders okutmak ve fetva vermek, ancak Allâhü Teâlâ’nın rızası için olursa ve makam mevki sevgisinden, mal ve mülk elde etme hırsından uzak bulunursa fayda verir. Bunlardan uzak olduğunun alâmeti ise dünyadan yüz çevirmek ve ona rağbet etmemektir…
Evliyâdan bir zât, şeytanın, insanlara vesvese vermeyi ve onları saptırmayı bırakıp oturmakta olduğunu gördü. Ona, böyle oturmasının sebebini sordu. Mel’un şeytan şöyle dedi: ‘Bu zamandaki kötü âlimler, bana işimde çok büyük yardım ediyorlar ve (insanları) benim adıma onlar saptırıyorlar, benim başımı rahatlatıyorlar.’
Hakikat, şu zamanda din işlerinde vâki olan her zayıflık ve gevşeklik ve dinin yayılmasında ve takviyesinde zuhûr eden her tembellik ancak kötü âlimlerin uğursuzluğundan ve niyetlerinin bozuk olmasındandır.” (Mektûbât-ı Şerîfe, 1/ m. 33)
Hicrî: 17Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder