قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنِ احْتَبَسَ فَرَسًا فِي سَبِيلِ اللهِ إِيمَانًا بِاللهِ وَتَصْدِيقًا بِوَعْدِهِ فَإِنَّ شِبَعَهُ وَرِيَّهُ وَرَوْثَهُ وَبَوْلَهُ فِي مِيزَانِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ. (خ)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : هر كيم كى بر آطى ( بنه كى ) حضرتى اللهه إيمان أدرك و وعدنى ده تصديق أدرك الله يولنده ( بر خدمت آنى كلديكنده اونونله خدمته قوشارم نيتيله ) طوطار ظابط أدرسه قيامت كونونده او بنه كيك ؛ يديكى ، إجتيكى ، جقارديغى بولى هبسى ميزان ، ده طارطلر ( أكسكسز اولرق ، ثواب اولرق او كشيه وريلر ) . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her kim ki bir atı (bineği) Hazret-i Allâh’a iman ederek ve vaadini de tasdik ederek Allah yolunda (bir hizmet ânı geldiğinde onunla hizmete koşarım niyetiyle) tutar zapdederse kıyamet gününde o bineğin; yediği, içtiği, çıkardığı bevli hepsi Mîzân’da tartılır (eksiksiz olarak, sevap olarak o kişiye verilir).”
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 23 Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
TRABZON’UN FETHİ -1
Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde, Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan, Osmanlı Devleti’nin doğuda en mühim rakibi hâline gelmişti (1459). Uzun Hasan, Avrupa devletleri ve Trabzon Rum İmparatoru ile ittifak hâlinde idi, gizli faaliyetleri hiç eksik olmuyordu. Fâtih Sultan Mehmed Han’a, elçi göndererek himâyesindeki Trabzon Rum İmparatorluğu’nun Osmanlı hazinesine haraç vermekten affını ricâ etmişti. Müspet bir cevap alamayınca Osmanlı hududunu aşarak Koyulhisar Kalesi’ni zapt edip açıktan açığa hasım vaziyetine geçmişti (1461).
Bunun üzerine Fâtih Sultan Mehmed Han, sefere çıkmış, Koyulhisar’ı geri aldıktan sonra Bulgar Dağı’na doğru ilerlemişti. Akkoyunlu kuvvetleri bozulunca Uzun Hasan telaşlanıp sulh yapmak istemişti. Gümüşhâne dağlarından bir yüksek tepenin önünde Uzun Hasan’ın annesi Sâre Hatun, birtakım elçiler ve hediyelerle Fâtih Sultan Mehmed’in ordugâhına gelip arz ettiği, oğlunun sulh isteği, Trabzon seferinde tarafsız kalması şartıyla kabul edilmiş ve Sâre Hatun, seferin selâmetini temin için seferin sonuna kadar Osmanlı ordusunda alıkonulmuştur.
Fâtih Sultan Mehmed Han, bu hatuna çok hürmet etmiş, “Ana” diye hitâb etmiştir. Gümüşhane’nin sarp ve karlı dağlarından ve ormanlarından yol açtırarak ordusunu aşırıp geçiren Fâtih Sultan Mehmed Han’ın bu çetin hareketi, İstanbul muhasarasında karadan gemi yürütmesi kadar büyük bir muvaffakiyettir.
Yolların tesviye edilmesi, ordunun geçmesi için ormanlık içerisinden yolun açılması için gayret ediliyor. Büyük meşakkatlerle o tepeler, yaylalar aşılıyor, daha da ilerleniyor. İstikrarla, gayretli bir şekilde Bulgar Dağı diye isim verilen o yüksek dağın belli bir noktasına gelince artık bineklerden de inmek icap ediyor. Bu sefer yaya olarak, ara yollardan yürüyerek dağları aşmak ve Trabzon’a inip orayı fethetmek için bu kadar gayret içerisindeler.
(Devamı var)
Hicrî: 23Rebîulâhir 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder