قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ. (م)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : نمام ( قوغوجولق يابان ، لاف طاشيان كمسه ) جنته كيره مز . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Nemmâm (koğuculuk yapan, laf taşıyan kimse) Cennet’e giremez.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 04 Şevval 1445 Fazilet Takvim
NEMÎME (SÖZ TAŞIMAK) HARAMDIR
İmâm Gazâlî rahimehullah demiştir ki: Nemîme (koğuculuk), insanların arasını bozmak için başkasının söylediği şeyleri, hakkında konuşulan kişiye ulaştırmaktır. Koğuculuk, bir sırrı anlatmak, açıklanması hoş görülmeyen şeyin üzerindeki perdeyi kaldırmaktır ve dinimizde haramdır. Bunun; söz, yazı, işaret, ima ile olması yahut taşınan şeyin bir söz, fiil yahut bir ayıp olması da fark etmez, tamamı nemîme olur.
“Filan, senin hakkında şöyle şöyle dedi.” diye kendisine laf taşınan kişinin şu altı şeyi yapması gerekir:
- Nemîme yapana itibar etmemelidir. Çünkü söz taşıyan kişi, fâsıktır. Onun getirdiği habere güvenilmez, reddedilir.
- Nemîme yapanı bu işten menetmek, ona yaptığı işin kötülüğünü anlatarak nasihat etmek.
- Onun yaptığı ameli kalbiyle beğenmemek, sırf Allah için ona buğzetmek. Çünkü o, Allah katında buğzolunan birisidir. Allah için buğzetmek ise vaciptir.
- Kendisine taşınan söz sebebiyle sûizanna kapılmamak.
- Kendisine nakledilen sözden dolayı, gizli hâlleri araştırmaya ve onu ortaya çıkarmaya çalışmamak.
- Nemîme fiilini, kendisi işlememek, kendisine nakledilen sözü başkasına anlatmamak.
Birisi, Halife Ömer bin Abdülaziz Hazretlerine, bir başkası aleyhinde bir şeyler anlattı. Halife Hazretleri ona dedi ki: “İstersen senin bu yaptığına bir bakalım. Eğer yalan söylüyorsan, şu âyetin hükmüne dâhil olursun -meâlen-: ‘Ey iman edenler! Size bir fâsık, bir haber getirirse, o haberin doğruluğunu araştırın.’ (Hucurât S., âyet 6). Eğer doğru söylüyorsan, o zaman da şu âyetin hükmüne girmiş olursun -meâlen-: ‘Dâima kusur arayıp kınayanı, durmadan söz taşıyanı (tanıma).’ (Kalem S., âyet 11) İstersen seni affedelim, bu hâllerden selâmet bul.”
Bunun üzerine o kişi: “Ey müminlerin Emîri! Affet, bir daha aslâ böyle bir hataya düşmeyeceğim.” dedi.
Mümine yakışan, başkalarında gördüğü hâller hakkında dilini tutmaktır. Ancak, bir Müslümana fayda verecek veya bir günaha mâni olacak şeyler, başkalarına anlatılabilir.
İnsanların sakınması için fâsıkın; açıkça günah işleyenin ve fâcirin; itikâdı bozuk kimsenin yaptıklarını anlatmak lazımdır.
Hicrî: 04 Şevval 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder