قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا مِنْ عَبْدٍ أَصْبَحَ صَائِمًا إِلَّا فُتِحَتْ لَهُ أَبْوَابُ السَّمَاءِ وَسَبَّحَتْ أَعْضَاؤُهُ وَاسْتَغْفَرَ لَهُ أَهْلُ السَّمَاءِ الدُّنْيَا إِلَى أَنْ تَوَارَى بِالْحِجَابِ. (طس)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : اوروجلى اولان هر بر قل إيجن محقق سما قابلارى آجلير ، اونون بتون آضالرى ( الله تعالى ي ) تسبيح أدر . دنيا سماسنده وظيفه لى ملكلر ، كونش باطنجيه قدار كندسى إيجن إستغفار أدرلر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Oruçlu olan her bir kul için muhakkak semâ kapıları açılır, onun bütün âzâları (Allâhü Teâlâ’yı) tesbîh eder, dünya semasında vazifeli melekler, güneş batıncaya kadar kendisi için istiğfâr ederler.”
(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat)
Hicrî: 23 Ramazân 1445 Fazilet Takvim
MÜSLÜMAN, HARAMDAN SAKINMALIDIR
İslâm dininde haram olan şeyler; dünyada fertlerin ve cemiyetlerin selâmetine, nezâhetine, saadetine zıt olan şeyler olup, âhirette de mesuliyet gerektirir. Bunlara “günah” denir.
Günah olan şeyleri bizzât yapmak câiz olmadığı gibi yapılmasına râzı olmak ve yardım etmek de câiz değildir.
Meselâ; bir kimse, başkasının bir eşyasını ondan izinsiz alamaz. Bu haramdır. Bir şeyin çalınmasına râzı da olamaz, yardım da edemez. Bu da haramdır.
Günah olan şeylere râzı olmak veya yardım etmek, aslâ câiz değildir. Bu, dinde bir asıldır, bir kaidedir.
Meselâ; bir şahıs, bir haksızlığı yaymak için bir kimseden bir mal alamaz. Bu, rüşvettir, haramdır.
Binâenaleyh bir haksızlığı yaymak için bir mal da veremez ve böyle bir malın verilmesine vâsıta da olamaz. Bunlar da haramdır. Çünkü bu şekilde alınması haram olan bir şeyin verilmesi de verilmesine aracılık edilmesi de haramdır.
Nitekim bir hadîs-i şerîfte, “Allâhü Teâlâ, rüşvet alana da rüşvet verene de bunların arasında rüşvete vâsıta olana da lânet etsin.” buyurulmuştur.
Bir kimse, gayrimeşrû bir yolla elde edilmiş olduğu bilinen bir maldan miras olarak hisse almamalıdır. Evlâ olan budur. Bu, bir verâ ve zühd gereğidir. O hisseyi almak, meşrû olmayan bir harekete râzı olmak demektir.
Binâenaleyh insan, helâl ile iktifâ etmeli; bir malın, asıl sahibi biliniyor ise mal ona iade edilmeli; bilinmiyorsa fakirlere sadaka olarak dağıtılmalıdır. Çünkü böyle gayrimeşrû bir maldan kurtulmanın çaresi, sahibine iadesi mümkün olmayınca sahibi niyetine tasadduk etmek, sadaka olarak vermektir.
Hicrî: 23 Ramazân 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder