26 Şubat 2024 Pazartesi

ZÜHD; DÜNYAYA RAĞBET ETMEMEK


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنِ ازْدَادَ عِلْمًا وَلَمْ يَزْدَدْ فِي الدُّنْيَا زُهْدًا لَمْ يَزْدَدْ مِنَ اللهِ اِلَّا بُعْدًا. (فيض)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :كيمن علمى آرتارده دنيايه قارشى ( رغبتى آزالرق ) زهدى آرتمازسه او كمسنيك آنجق الله تعالى ، دان اوزاقليغى آرتمش اولور . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Kimin ilmi artar da dünyaya karşı (rağbeti azalarak) zühdü artmazsa o kimsenin ancak Allâhü Teâlâ’dan uzaklığı artmış olur.”

(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî: 15Şâbân1445  Fazilet Takvim

 

 

ZÜHD; DÜNYAYA RAĞBET ETMEMEK

 

Zühd, Allâhü Teâlâ’nın yasakladığı şeylerden kaçınıp dünya varlığına ve lezzetlerine rağbet etmemek; Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına ve âhiret nimetlerine kavuşmak için çalışmaktır.

Zühd, kazancı ve çalışmayı terk ederek atâlet (tembellik) içinde olmak değildir. Zühd, eldeki bütün eşyayı bırakmak, bunları kullanmamak değil, sahip olduğu dünyalığa kalben bağlı olmamak, dünya malını elde etmek için meşrû olmayan yollara başvurmamaktır.

Hadîd Sûresi’nin 23. âyet-i kerîmesinde şöyle buyrulmuştur -meâlen-: “(Bunu, Allâhü Teâlâ haber veriyor ki,) siz kaybettiğiniz (dünya nimetleri) üzerine üzülmeyesiniz (Allâhü Teâlâ’nın takdiri böyleymiş, diye mütesellî olup metanetinizi muhafaza ediniz). Ve size verdiği ile de sevinip mağrur olmayasınız. Ve Allah, her bir böbürleneni, çok iftihar edeni sevmez.”

Ebû Süleyman ed-Dârânî (rah.), “Zühd; Allâhü Teâlâ’ya ibâdet ve itaattan alıkoyan her şeyi terk etmektir. Gerçek zâhid; dünyayı ve dünya malını ne kötüler ne de över. Dünya nimetlerine kavuştuğu zaman sevinmez, kavuşamadığı zaman da üzülmez.” buyurmuştur.

Vüheyb el-Mekkî (rah.) şöyle buyurmuştur: “Zühd; kaybettiğiniz dünya nimetleri için üzüntü ve kedere düşmemek, elde ettiklerinize de güvenip aldanmamaktır.”

İbnü’l-Cellâ (rah.) şöyle buyurmuştur: “Zühd; dünyaya, gözünde değerini küçültmek için yok olup gidecek nazarıyla bakmaktır. Bu nazarla bakınca, ondan yüz çevirmek kolay olur.”

Ahmed bin Hanbel (rah.) Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Zühd, üç kısımdır: Haramı terk etmek ki bu avâmın zühdüdür. Helalin fazlalarını terk etmek ki bu da havâssın zühdüdür. Allâhü Teâlâ’dan uzaklaştıran her şeyi terk etmektir ki bu da âriflerin zühdüdür.”

Fudayl bin Iyâz (rah.) şöyle buyurmuştur: “Allâhü Teâlâ, şerrin tamamını bir odaya toplamış, dünya sevgisini de onun anahtarı yapmıştır. Hayrın tamamını da başka bir odaya toplamış, zühdü de onun anahtarı kılmıştır.”

Hicrî:     15Şâbân1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder