3 Ocak 2024 Çarşamba

HİCRET ESNASINDA MEKKE-İ MÜKERREME’NİN FETHİ’NİN MÜJDELENMESİ


قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لَيْسَ الْغِنَى عَنْ كَثْرَةِ الْعَرَضِ وَلٰكِنَّ الْغِنَى غِنَى النَّفْسِ. (ق)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : ( حكيكى ) زنكنلك ، مال جوقليغى دكيلدر . ( حكيكى ) زنكنلك ، آنجق كونل زنكنليكى در ( دنيايه طاماح أتمه مكدر ) . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “(Hakîkî) zenginlik, mal çokluğu değildir. (Hakîkî) zenginlik, ancak gönül zenginliğidir (dünyaya tamah etmemektir).”

(Müttefekun Aleyh)

Hicrî:  21   Cemâziyelâhir    1445  Fazilet Takvim

 

 

HİCRET ESNASINDA MEKKE-İ MÜKERREME’NİN FETHİ’NİN MÜJDELENMESİ

 

Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz, hicret için Mekke-i Mükerreme’den ayrılıp Cuhfe mevkine vardığında burada Mekke-i Mükerreme tarafına hasretle bakmıştı. Bunun üzerine Cibrîl-i Emîn gelmiş ve “Muhakkak sana, o Kur’ân’ı (Kerîm’in hükümleri ile ameli) farz kılan, seni muhakkak dönülecek yere (bu ayrıldığın Mekke-i Mükerreme’ye) geri getirecektir. De ki: Rabbim, hidâyetle geleni de ve apaçık bir dalâlette bulunanı da en iyi bilendir.” meâlindeki, Kasas Sûresi’nin 85. âyet-i kerîmesini tebliğ etmiştir.

Bu âyet-i kerîme ile Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) teselli verilmekte ve onun ulvî vatanına, Mekke-i Mükerreme’ye inâyet-i İlâhiyye ile döneceği, bir mucize olmak üzere müjdelenmektedir. Şöyle tefsir edilmiştir:

Ey Seyyidü’l-Mürselîn! O Allâhü Azîmüşşân ki, sana Kur’ân’ın âyetlerini indirdi veya o Kur’ân’ın hükümlerine göre güzel amelde bulunmayı sana emretti, dînî bir vazife kıldı, elbette seni, dönülecek yere, yani kendi vatanın olan Mekke-i Mükerreme’ye geri döndürecektir. Sen orayı müşriklerden temizleyerek fethe muvaffak olacaksın. Artık ey Peygamber-i Zîşân! Seni tasdik etmeyen, sana dalâlet isnat eden kâfirlere de ki: “Rabb’im hidâyetle geleni de ve apaçık dalâlette bulunanı da en iyi bilendir.”

Cenâb-ı Hak, hangi kulunun doğru yolu takip ettiğini, âhirette sevaba lâyık olduğunu hakkıyla bildiği gibi hangi kulunun doğru yoldan çıkıp sapıklıkta bulunduğunu ve azâba mâruz kalacağını da hakkıyla bilir. Artık o inkâr edenler, dehşet verici bir âkıbete hazırlansınlar!

Rûhu’l-Beyân Tefsîri’nde deniliyor ki: Bu âyet-i kerîmede, vatan muhabbetinin imandan olduğuna dâir işaret vardır. Maamâfîh bu âyet-i celîle, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) makâm-ı Mahmûd’a; âhiretteki pek ulvî derecelere nâil olacağına da işaret etmektedir.

Hicrî:   21  Cemâziyelâhir   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder