قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا مِنْ شَئْ ٍأَحَبُّ إِلَى اللهِ تَعَالَى مِنْ شَابٍّ تَائِبٍ وَمَا مِنْ شَئْ ٍأَبْغَضُ إِلَى اللهِ تَعَالَى مِنْ شَيْخٍ مُقِيمٍ عَلَى مَعَاصِيهِ. (كنز)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كوناحلرندان توبه أدن كنجدن ، الله تعالى ، يا دها سوملى هجبر كمسه يوقدر . كوناح إشلميه دوام أدن ياشليدان ده ، الله تعالى ، يا دها سومسز هيجبر كمسه يوقدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Günahlarından tevbe eden gençten, Allâhü Teâlâ’ya daha sevimli hiçbir kimse yoktur. Günah işlemeye devam eden yaşlıdan da, Allâhü Teâlâ’ya daha sevimsiz hiçbir kimse yoktur.”
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 03 Receb 1445 Fazilet Takvim
TEVBE ETMENİN FAZİLETLERİ -2
Tevbe etmek, huzura ve rızıkta genişliğe vesile olur. Hûd Sûresi’nin 3. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Hem Rabb’inizin mağfiretini isteyin, sonra ona tevbe edin ki sizi, belirlenmiş bir ecele kadar güzel bir nimet ile yaşatsın ve her fazilet sahibine lütfunu versin…” buyurulmuştur. Hadîs-i şerîfte ise; “Her kim çok istiğfâr ederse, Hazret-i Allah, bu sebeple o kimsenin her türlü sıkıntısından bir kurtuluş, karşılaştığı her darlıktan bir çıkış yolu yaratır ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır.” buyurulmuştur.
Günah işleyen kimse, kusurlarını örten, kendisini ateşten koruyan bir perdeyi yırtmış olur. Tevbekâr kul ise, günah işleyerek yırttığı bu perdeyi tamir etmiş olur. Peygamber Efendimize (s.a.v.), “Mümin için kaç perde vardır?” diye suâl ettiler, buyurdular ki: “O, sayılamayacak kadar çoktur. Lâkin bir mümin, bir günah işlediğinde bir perdeyi yırtmış olur. Tevbe ettiğinde ise o perde ile birlikte, yanında dokuz perde daha verilir….”
Hamele-i Arş (Arş’ı A‘lâ’yı taşıyan melekler), tevbekâr kimse için istiğfâr ve dua ederler. Mümin Sûresi’nin 7. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Arş’ı yüklenmiş olanlar ve onun etrafında bulunan (melek)ler, Rablerini hamd ile tesbîhte bulunurlar ve ona iman ederler. Ve ona iman etmiş olanlar için de af dilerler ve şöyle niyâz ederler: Yâ Rabbi! Sen her şeyi rahmet ve ilminle kuşatmışsındır. Artık tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla, onları Cehennem azâbından koru.” buyurulmuştur.
Hazret-i Allah, tevbekâr kulunun günahlarını sevaplara tebdîl eder, çevirir. Furkân Sûresi’nin 70. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Ancak tevbe ve iman edip sâlih bir amel işleyenler müstesnâ. Çünkü Allah, onların günahlarını sevaplara tebdîl eder...” buyurulmuştur.
Tevbe, Cennet’e girmeye vesîle olur. Nûr Sûresi’nin 31. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Hepiniz, Allâh’a tevbe edin ey müminler, ta ki felâh bulabilesiniz.” buyurulmuştur. Felâh (kurtuluş) ise Cennet’e girmektir. Hadîs-i şerifte: “Cennet’in sekiz kapısı vardır, yedisi kapalıdır, bir kapısı ise güneş, battığı yerden doğuncaya (kıyamete) kadar açık olan tevbe kapısıdır.” buyurulmuştur.
Hicrî: 03 Receb 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder