قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ سَرَّهُ أَنْ يَسْتَجِيبَ اللهُ لَهُ عِنْدَ الشَّدَائِدِ وَالْكُرَبِ فَلْيُكْثِرِ الدُّعَاءَ فِي الرَّخَاءِ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : هر كيم شتدد و صقنطى زمانلرنده يابتغى دعالريك الله تعالى طرافندان قبول أدلمسنى آرضى أدرسه رحتلق زمانلرنده دعايى جوغالتسين . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her kim şiddet ve sıkıntı zamanlarında yaptığı duâların Allâhü Teâlâ tarafından kabul edilmesini arzu ederse rahatlık zamanlarında duayı çoğaltsın.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 13 Receb 1445 Fazilet Takvim
DUA MÜMİNİN SİLAHIDIR
Allâhü Teâlâ, Furkan Sûresi’nin 77. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmuştur: “De ki: Duanız olmasa, Rabb’im size ne kıymet verirdi?..” Yani, yaratılışınızın hikmet ve gayesi, ibadet ve kulluktur. Onun için ibadet ve kulluğunuz olmasa Allah indinde ne kıymet ve ehemmiyetiniz olurdu?
Devaların en faydalısı duadır. Dua, belaları giderir, inmesine mâni olur. İnmiş olan belayı da hafifletir. Dua, müminin silahıdır. Ancak dua, kalp huzuruyla ve zihin ve fikir dağınık olmadan derli toplu bir hâlde yapılmalıdır. Gecenin son üçte biri gibi icâbet olunması umulan vakitlerde daha çok dua edilmelidir. Kıbleye yönelerek huşû ve tevazu, tazarru ve niyaz ile yapılmalıdır. Maddeten ve manen temiz olarak, Hak Tebâreke ve Teâlâ Hazretlerine hamd ve sena, Resûlüne salât ve selâm edilerek yapılmalıdır.
Duadan önce, tevbe ve istiğfar edip bir miktar sadaka verilmelidir.
Duada ısrar etmeli ve devamlı yapmalıdır. “Yâ Rab! Beni mahrum etme, duamı kabul buyur!” demelidir.
Ancak burada dikkat edilecek bir husûs vardır; şüphe yoktur ki âyet-i kerîmelerin, zikirlerin ve duaların her biri kendi nefsinde faydalı ve şifalıdır. Velâkin şartlarına uyulmazsa faydası olmaz. Nitekim maddî ilaçlarda da öyledir. Bir kimse kendisine zararlı gıdalar yer, perhiz etmezse ne kadar faydalı ilaç kullansa da elbette faydasını görmez.
İlâhî devaların da şartları vardır:
1- Kişinin itikadı sağlam ve temiz olmalıdır.
2- Haramdan ve zulümden kaçınmalı, dua sırasında kalbi gaflet üzere olmamalıdır.
3- Duada bütün kalp ile yönelip niyaz ve tazarru üzere olmalıdır. Yoksa duayı sadece dili ile yapıp kalbi başka şeylerle meşgul olursa faydasını göremez. Nitekim bir hadîs-i şerîfte: “Biliniz ki Allâhü Teâlâ, gafil ve kendisinden başka şeylerle meşgul olan bir kalple yapılan duayı kabul etmez.” buyurulmuştur.
Hicrî: 13 Receb 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder