ÂHİRET AMELLERİNDE ACELE ETMELİYİZ

قَالَ اللهُ تَعَالَى : وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا أَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ أَوَلَمْ نُعَمِّرْكُمْ مَا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَنْ تَذَكَّرَ وَجَاءَكُمُ النَّذِيرُ ... (سورة فاطر، ۳٧)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) :  اونلر ( كافرلر ) اوراده شويله فرياد أدرلر : أى ربمز ، بزى ( جهنم ، دن جقار ، ( تكرار دنيايه كوندر كى ) يابطغمز عمللردن باشقه ؛ صالح عمل إشليه لم . ( اونلره شويله دنيلير : ) ’ سزه ، دوشونه جك بر كمسنيك دوشونه جكى قدار عمر ورمديك مى كى ؟ هم سزه جهنم عذابندان قورقوطان ( بيغمبر ) ده كلدى ... "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen):  “Onlar (kâfirler) orada şöyle feryad ederler: Ey Rabbimiz, bizi (Cehennem’den) çıkar, (tekrar dünyaya gönder ki) yaptığımız amellerden başka; sâlih amel işleyelim. (Onlara şöyle denilir:) ‘Size, düşünecek bir kimsenin düşüneceği kadar ömür vermedik mi ki? Hem size Cehennem azâbından korkutan (peygamber) de geldi…”

(Fâtır Sûresi, âyet 37)

Hicrî:  09   Receb    1445  Fazilet Takvim

 

 

ÂHİRET AMELLERİNDE ACELE ETMELİYİZ

 

Bir Müslüman için en büyük gaye, dînî vazifelerini güzelce yerine getirip kalp huzuruna nâil olmaktır. Servetin ve hayat günlerinin en kıymetlisi, bu yolda sarf edilenleridir. Bir insan için âhiret hayatından gaflet içinde olmak, pek acınacak bir hâldir. Böyle bir insan, Cenâb-ı Hakk’ı unutmuş olur, Cenâb-ı Hak da böyle bir insana nefsini; kendi hayrına olacak şeyleri unutturur. Bu cihetledir ki birçok kimse hakîkî istikbâl olan âhireti temin edecek şeyleri hiç hatırlarına getirmez. Bilakis hayatını, servetini, nefsinin arzu ve istekleri uğrunda zâyi eder. Nihayet kalp huzurundan nasipsiz bir hâlde hayatını terk edip gider. Böyle kimseler, yarın âhirette şaşakalmış, hüsrana uğramış bir hâle düşeceklerdir. Bütün bunlar, Cenâb-ı Hakk’ı unutmanın cezasıdır.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:

“(Yarın yaparım deyip) işleri tehir etmek, şeytanın şiârıdır. Onu, müminlerin kalbine ilkâ eder (koyar).”

“(Acele etmeden) teenniyle hareket, her şeyden hayırlıdır. Âhiret ameli ise bundan müstesnâdır.”

Artık gafletten uyanmalı, âhiret hayatına ait şeyleri bir an evvel hazırlamaya bakmalı. Bizler de bu âlemin yolcularıyız. Bu dünya çölünde bulunuyoruz. İnsanlık kafilesi durmayıp gidiyor, maddî ve manevî sahalarda çalışıp geleceğini temine gayret ediyor, bizler de bu korkunç çölden çıkarak bir selâmet yakasına kavuşmak mecburiyetindeyiz. Artık bu çölde, gaflet ve tembellik uykusuna dalıp kalmak, nasıl câiz olabilir?

İmâm Gazâlî Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Mümine yakışan, bir şeyi Allah rızâsı için sarf etmek istediği zaman beklemeden o anda onu yapmaktır. Zira şeytan, kendisini fakirlikle korkutup, yapmak istediği hayırdan vazgeçirebilir.

Evet! Uyanalım, tevbe ve istiğfâr edelim, bugünkü vazifemizi yarına bırakmayalım, âhiretimizi temine gayret edelim. Hak Teâlâ Hazretleri, cümlemize uyanmayı nasip etsin, muvaffakiyetler ihsan buyursun. Âmîn.

Hicrî:   09  Receb   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"