MAHŞER GÜNÜNDE ARŞ’IN GÖLGESİNDE GÖLGELENECEKLER

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَمَنْ سَرَّهُ أَنْ يُظِلَّهُ اللهُ عَزَّ وجَلَّ مِنْ فَوْرِ جَهَنَّمَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَجْعَلَهُ فِي ظِلِّهِ فَلَا يَكُونَنَّ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ غَلِيظًا وَلْيَكُنْ بِهِمْ رَحِيمًا. (هب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قيامت كونونده الله تعالى نيك ، كندسنى جهنميك حرارتنيكشتده تندن كولكليب عرش ، نيك كولكسنه آلماسى كيمى سوينديريرسه مؤمنلره آصلا قابا و حشين داورانماسين ، اونلره قارشى مرحمتلى اولسون . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kıyamet gününde Allâhü Teâlâ’nın, kendisini Cehennem’in hararetinin şiddetinden gölgeleyip Arş’ının gölgesine alması kimi sevindirirse müminlere aslâ kaba ve haşin davranmasın, onlara karşı merhametli olsun.”

(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Hicrî:  08   Receb    1445  Fazilet Takvim

 

 

MAHŞER GÜNÜNDE ARŞ’IN GÖLGESİNDE GÖLGELENECEKLER

 

Âhiret, bu dünyadan sonraki nihayetsiz âlemdir. Şöyle ki: Allâhü Teâlâ, içinde yaşadığımız bu dünyayı ve üzerindeki bütün varlıkları muvakkat (geçici) bir zaman için yaratmıştır. Bir gün gelecek, ne bu dünyadan ne de üzerindeki yaratılmış şeylerden bir eser kalmayacaktır. Hak Teâlâ’nın takdir ettiği o gün gelince bütün insanlar, bütün canlı cansız mahlûklar mahvolacaktır. Bütün dağlar, taşlar, yerler, gökler parçalanacak ve bu âlem bambaşka bir âlem kesilecektir. Bu, bir kıyamettir. Bundan sonra yine Rabbimizin takdir buyurmuş olduğu gün gelince bütün insanlar yeniden hayat bulacak, hepsi de mahşer denilen pek geniş, düz bir sahada toplanacak, yeni bir hayat başlayacaktır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şu yedi sınıf kimsenin mahşerde, Allâhü Teâlâ’nın himayesinde olup Arş’ın gölgesinde gölgeleneceğini bildirmişlerdir:

1.             Adaletli idareci. Çünkü adalet, takvâ elbiselerindendir, Allâh’ın rızasına vesile olur.

2.             Allâh’a ibadet içinde büyüyen genç. Zira gençlerin yapmış oldukları ibadet, Allâhü Teâlâ indinde en makbul ibadetlerdendir.

3.             Kimsenin olmadığı yerlerde Allâhü Teâlâ’yı zikredip, onun korkusundan gözyaşı akıtan kimse. Zira Allah korkusu ile gözyaşı dökmek, günah hastalığının devasıdır.

4.             Kalbi mescitlere bağlı olan kimse. Çünkü zikir halkalarına ve mescitlere devam etmek, Ashâb-ı Suffe’nin ahlâkıdır.

5.             Bir sadaka verip onu gizleyen ve sağ elinin yaptığından sol elinin haberi olmayan kimse. Çünkü gizli olarak sadaka vermek, riyadan uzak olduğundan Allâhü Teâlâ indinde makbul ibadetlerdendir.

6.             Birbirlerini Allah için seven iki kimse. Zira Allah rızası için din kardeşine muhabbet, en sâfî muhabbettir.

7.             Güzel bir kadın, kendisini -gayrimeşrû fiile- davet ettiği zaman yüz çevirip ‘Ben, Allâhü Teâlâ’dan korkarım.’ diyen kimse. Çünkü haramlardan kaçınmak, en güzel ahlâktır.

Hicrî:   08  Receb   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"