REGÂİB KANDİLİ

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَرْتَعَ فِي رِيَاضِ الْجَنَّةِ فَلْيُكْثِرْ ذِكْرَ اللهِ. (شهاب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم جنت بحجلرندن إستفاده أتمي آرضى أدرسه الله تعالى ي ذكر أتمي جوغالتسين . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, huzurunda bulunanlara buyurdular ki:  “Kim Cennet bahçelerinden istifâde etmeyi arzu ederse Allâhü Teâlâ’yı zikretmeyi çoğaltsın.”

(Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)

Hicrî:  29   Cemâziyelâhir    1445  Fazilet Takvim

 

 

REGÂİB KANDİLİ

 

Receb-i şerîfin ilk cuma gecesi, Regâib Kandili’dir. Bu geceye, melekler çok rağbet ettikleri için Regâib denilmiştir. Bu gece, Hazret-i Âmine Vâlidemizin, âlemlere rahmet olarak gönderilen âhir zaman peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimize hamile olduğunu anladığı gecedir.

Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Receb-i şerîfin ilk cuma gecesinden gafil olmayınız. Çünkü bu geceye melekler, Regâib ismini vermiştir. Bu gecenin üçte biri olduğunda, gökyüzünde ve yeryüzündeki meleklerin tamamı Kâbe-i Muazzama’da ve onun etrafında toplanır. Cenâb-ı Hak, hâllerine muttalî olur ve ‘Ey meleklerim! Benden dilediğinizi isteyiniz.’ buyurur. Onlar da ‘Ey Rabb’imiz! Receb ayında oruç tutanları bağışlamanı istiyoruz.’ derler. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ ‘Bağışladım!’ buyurur.”

Bu gecenin feyiz ve bereketinden istifade etmek için uyanık olmalı, bu geceyi, ibadet ve tâatle ihyâ etmelidir.

 

ALLÂHÜ TEÂLÂ’YI ZİKRETMEK

 

Ra‘d Sûresi’nin 28. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “... Haberiniz olsun ki kalpler, ancak Allâh’ı zikir ile mutmain olur.” buyurulmuştur. Her ne zaman Allâhü Teâlâ zikredilse şeytan oradan uzaklaşır. Zikrullah (Allâhü Teâlâ’yı zikretmek), kalbe Mevlâ’dan başkasının dâhil olmasına mâni olur. Zikrullah ile gönül her türlü kirden temizlenir. Zikrullah, insanın kalbini, Mevlâ’nın nuru ile aydınlatır ve Şeytan’ın vesvesesini kalpten defeder. Zikrullah, her derde devadır.

Kim ki Mevlâsını zikrederse şeytan ondan uzaklaşır. Daima Allâh’ı zikredenin kalbi gaflete kapılmaz. Kalbi uyanık olan kimse şeytanın vesvesesine kanmaz. Nâs Sûresi’nin 4. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “O gizlice vesvese verenin şerrinden (Allâh’a sığınırım de).” buyurulmuştur. Zikrullaha devam eden kimse, Mevlâ’nın en müstahkem kalesine sığınmış olur ve iki âlemde, korku ve tehlikelerden necât bulur. Zikrullahın en faziletlisi, gizlice ve huzur-ı kalp ile yapılanıdır.

Hulasa, kim Allâh’ı zikrederse muhakkak ebedî devlete ve hudutsuz nimetlere kavuşur. Ve kim de zikirden geri durursa o kimse şekâvet ehlinden olur ve dâimî azâp yoluna meyletmiş olur. Allâh’ım! Bizleri, seni daima ve hakkıyla zikredenlerden eyle. Âmîn.

Hicrî:   29  Cemâziyelâhir   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"