24 Nisan 2023 Pazartesi

DÖRT HAK MEZHEP, RAHMETTİR


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : : لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ لَا يَضُرُّهُمْ مَنْ ‏خَالَفَهُمْ. (م)‏

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  أمتمدن دائما دين دشمانلرينه قرشى غالب كله جك ، حق أؤزرينه ثابت اولاجق و محالفلرى كنديلرينه ضرار وره ميهجك بر طوبلولق ، ( قيامته قدار ) هيج أكسك اولماياجقدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Ümmetimden dâima din düşmanlarına karşı gâlib gelecek, hak üzerine sabit olacak ve muhalifleri kendilerine zarar veremeyecek bir topluluk, (kıyamete kadar) hiç eksik olmayacaktır.”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:  04  Şevval    1444  Fazilet Takvim

 

DÖRT HAK MEZHEP, RAHMETTİR

 

Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat’ın amelde dört hak mezhebi (Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleri), Müslümanlar hakkında İlâhî bir rahmettir. Bu mezhepler; edille-i erbaa (Kitap, Sünnet, İcmâ ve Kıyâs-ı Fukahâ) ile sabit olan dînî hükümleri beyan etmiş, Müslümanlara, takip edecekleri yolu açıkça göstermişlerdir. Bu mezheplerden birine uyan bir Müslüman, Peygamber Efendimizin yolunda bulunmuş olur.

Bu mezheplerin imâmı olan pek muhterem müctehidlerin hepsi de dînî meselelerin esasında müttefiktirler. Aralarında bir ayrılık yoktur. Ancak ikinci derecede bulunan bir kısım meselelerde ihtilâf etmişlerdir. Fakat güzelce incelenirse görülür ki; bunların birçoğu da zâhirî bir ihtilaftan başka bir şey değildir. Çünkü bu meselelerin birçoğunda, bu mübarek zâtlardan biri, bir azîmet ve takvâ yolunu, diğeri de bir ruhsat ve müsaade yolunu tercih etmiş, bu sûretle Ümmet-i Muhammed’in önünde geniş bir rahmet sahası açık bulunmuştur. İşte, “Ümmetimin (müctehidlerinin) ihtilâfı, bir rahmettir” hadîs-i şerîfi ile buna işaret buyurulmuştur.

Müslümanlıkta ibadetlere, muamelelere vesâireye ait çok mesele vardır. Bunların hükümlerini, âyet-i kerîmelerden, hadîs-i şerîflerden ve ümmetin icmâından bulup meydana çıkarmak öyle her Müslüman için kolay bir şey değildir. Bu pek büyük bir ihtisas işidir. İşte bu müctehidler, bu vazifeyi sırf Allâhü Teâlâ’nın rızâsı için yapmış, Müslümanlara lâzım olan bütün meseleleri açıkça bildirmiş, her asırda milyonlarca Müslümana rehber olmuşlardır. Artık bu muhterem zâtların, Müslümanlar için büyük hizmetler ettiklerinden, bunların her türlü şükrana lâyık olduğundan şüphe edilemez. Bu kıymetli âlimler, büyük bir metânet ve seciye ile ve pek güzel bir niyet ile ictihâd sahasında çalıştıkları içindir ki; isabet edemedikleri meselelerde de sevaba nâil olurlar. İsabet ettikleri meselelerde ise iki kat sevaba nâil olurlar.

Bu dört büyük müctehide ait dört hak mezhepten her birinin mensupları, kendi mezheplerinin daha doğru, daha isabetli, maslahata daha muvâfık olduğuna inanırlar. Fakat bundan dolayı diğer mezheplerin kadrini azaltmak akıllarından geçmez, bu dört mezhebin dördüne de hürmet ederler. Bu hürmet, Ehl-i Sünnet’in şiârıdır, alâmetidir.

Hicrî:     0   4Şevval  1444  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder