قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : : مَنِ الْتَمَسَ رِضَا اللهِ بِسَخَطِ النَّاسِ رَضِىَ اللهُ عَنْهُ وَأَرْضَى عَنْهُ النَّاسَ. (ض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم إنسانلريك كوجنملرينه رغما الله تعالى نيك رضاسينه صارلرسه ، الله تعالى ، اوندان راضى اولور و إنسانلرى ده او كمسهدن راضى قلار . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Kim insanların gücenmelerine rağmen Allâhü Teâlâ’nın rızasına sarılırsa, Allâhü Teâlâ, ondan razı olur ve insanları da o kimseden razı kılar.”
(Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)
Hicrî: 03 Şevval 1444 Fazilet Takvim
PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.), UMMAN MELİKİNE GÖNDERDİĞİ MEKTUB-I ŞERÎFİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından Amr bin Âs (r.a.) ile gönderilen mektub-ı şerîfin hulâsa manası şöyledir:
“Bismillâhirrahmanirrahim. Allâh’ın Resûlü ve kulu olan Muhammed’den, Cülendâ’nın oğlu Ceyfer ve Abd’e: Hidayete uyanlara, doğru yolu tutanlara selam olsun! Bundan sonra derim ki: Ben, sizin her ikinizi İslâm davetiyle Müslümanlığa davet ediyorum; Müslüman olunuz da selamete eriniz! Ben, sağ olanları âhiret azâbıyla korkutayım, kâfirler hakkında da Allâh’ın emirlerini tatbik edeyim diye Allâh’ın bütün insanlara gönderdiği peygamberiyim. Eğer İslâmiyet’i kabul ve ikrar ederseniz, yine sizi memleketinize hükümdar kılarım.
Eğer İslâmiyet’i kabul etmekten kaçınırsanız, muhakkak saltanatlarınız sizden gider. Ve benim askerim, sizin diyarınıza girer, benim peygamberliğim, sizin saltanatınıza galip olur.”
Umman Meliki Ceyfer, mektub-ı şerîfi alıp okuduktan sonra, biraz müsaade istedi. Amr bin Âs (r.a.) ile aralarında birkaç görüşme daha oldu.
Son görüşmede Amr bin Âs, kendisine şöyle dedi: “Sen, her ne kadar bizden uzakta bulunuyorsan da Allah’tan uzakta değilsindir. İyi bil ki; sen ölü bir hâlde iken, o seni diri kıldı. Seni yine eski hâline çevirecek, öldürecek, sonra da diriltecektir. Bak! Şu ümmî peygamber, sana dünya ve âhiret saadetini sağlayacak bir din getirmiştir. Âhirette ecir ve mükâfat isteyen, ondan istifade eder. Nefsine uyan ise, onu bırakır. Sonra bak! İyi düşün ki; o, insanların getirdiği şeylere hiç benziyor mu? Eğer benzemiş olsaydı, belli olur, açıkça görülürdü. Sen bu haber üzerinde muhayyersin: Bu haber, kullarınkine benzemiyorsa Allah tarafından olduğunu ve söylenen şeyi kabul et! Eğer işe ehemmiyet vermez, aldırış etmezsen, vaad edilen şey, başına gelir!”
Ceyfer, “Sen bize o ümmî peygamberi güzel anlattın. Onun emredeceği şeyleri tutacak olanların ilki ben olacağım! Onun yasaklayacağı şeyleri bırakacak olanların ilki de ben olacağım! Ben şehadet ederim ki; o, hak peygamberdir!” dedi.
Ceyfer de kardeşi de böylece İslâmiyet’i kabul ettiler. Kendilerine tâbi olan halkı da Amr bin Âs (r.a.) ile birlikte Müslümanlığa davet ettiler. Onlar da davete icabet edip Müslüman oldular. Allâhü Teâlâ, hepsinden razı olsun!
Hicrî: 0 3Şevval 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder