قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : : إِذَا كَانَ لَيْلَةُ الْقَدْرِ نَزَلَ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلَامُ فِي كَبْكَبَةٍ مِنَ الْمَلَائِكَةِ يُصَلُّونَ عَلَى كُلِّ عَبْدٍ قَائِمٍ أَوْ قَاعِدٍ يَذْكُرُ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ. (هب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قدر كجه سى اولديغى زمان جبرائل ( عليه السلام ) ملكلردن بر طوبلولقله برابر ( يريوزونه ) إنر ده آياقته ويا اوطورارق الله عز و جله ي ذكرأدن هر قل إيجن إستغفار أدرلر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Kadir Gecesi olduğu zaman Cebrâîl (a.s.), meleklerden bir toplulukla beraber (yeryüzüne) iner de ayakta veya oturarak Allah Azze ve Celle’yi zikreden her kul için istiğfâr ederler.”
(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Hicrî: 24 Ramazan 1444 Fazilet Takvim
KADİR GECESİ’NDEN SONRAKİ GECEYİ İHMÂL ETMEMEK
İmâm Yâfiî (rah.), sâlihlerden bir zâtın şöyle anlattığını rivâyet etti: Bir sene rüyamda Ramazân-ı şerîfin yirmi altıncı gecesi, melekleri hummalı bir hazırlık içinde gördüm. Kadir Gecesi’ne sanki düğüne hazırlanır gibi bir gün öncesinden hazırlanıyorlardı. Yirmi yedinci gece olduğunda, meleklerin, semâdan ellerinde nurdan tabaklar olduğu hâlde indiklerini gördüm. Bu tabaklar, Kadir Gecesi’ni ihyâ edenlerin hediyeleri idi.
Yirmi sekizinci gece olunca, bu geceyi sanki üzgün bir sûrette gördüm, “Kadir Gecesi’nin elbette riâyet olunacak bir hakkı vardır. Amma benim de riâyet olunacak bir hakkım yok mudur?” diyordu.
Yani Kadir Gecesi’nin bir nevi komşusu olmasına rağmen insanların kendisini ihyâ etmemelerine üzülmüş olmalıdır. Çünkü bir komşuya ikram olunan şeyden diğer komşuya da ikram olunması, komşuluk hakkındandır. Allâhü Teâlâ, en iyisini bilendir.
SADAKA-İ FITIR
Maddî darlık endişesinden ve husûsiyle de günlük nafakasını temin etmek düşüncesinden uzak olmak, bir insan için sevinç ve sürur sebebidir. Dinimiz, bu cihetin de çaresini temin etmiş, bayram günlerinde fakir Müslümanların sevindirilmesi için onlara sadaka-i fıtır verilmesini vacip kılmıştır.
Bütün insanların saadetine kefil olan İslâmiyet, fakir Müslümanların dâima refah içerisinde olmalarını temin için sadaka usûlünü tesis etmiştir. Hattâ onları rencide etmemek maksadıyla, sadakanın gizlice verilmesinin açıkça verilmesinden hayırlı olduğu beyan edilmiştir.
Dolayısıyla bayramdan önce verdiğimiz bir sadaka-i fıtır, hem tuttuğumuz orucun -varsa- noksanlarını tamamlayacak hem de fakir bir Müslüman kardeşimizin hiç olmazsa bir günlük nafakasını temin etmiş olacaktır.
Hicrî: 24 Ramazan 1444 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder