14 Nisan 2023 Cuma

LOKMAN ALEYHİSSELÂM’IN NASİHATLERİNDEN


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : : اِنَّ لُقْمَانَ قَالَ لِابْنِهِ: يَا بُنَيَّ عَلَيْكَ بِمُجَالَسَةِ الْعُلَمَاءِ وَاسْمَعْ كَلَامَ الْحُكَمَاءِ فَاِنَّ اللهَ يُحْيِي الْقَلْبَ الْمَيِّتَ بِنُورِ الْحِكْمَةِ كَمَا يُحْيِي الْاَرْضَ الْمَيْتَةَ بِوَابِلِ الْمَطَرِ. (مجمع الزوائد)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  لقمان عليه السلام ، اوغلونا شويله ده دى : " أى ياوروجوغم ! ( حقيقى ) عالملرين مجلسلرينه دوام أت . حكمت صاحبى ظاتلرين سوزلرينى دنله . زيرا الله تعالى ، صاغانق ياغمور إيله أؤلى طوبراغى ديرلتديكى كبى ، حكمت نوريله ده أؤلى قلبى ديريلتر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Lokman aleyhisselâm, oğluna şöyle dedi: Ey yavrucuğum! (Hakîkî) âlimlerin meclislerine devam et. Hikmet sahibi zâtların sözlerini dinle. Zira Allâhü Teâlâ, sağanak yağmur ile ölü toprağı dirilttiği gibi, hikmet nûruyla da ölü kalbi diriltir.”

(Heysemî, Mecmau’z-Zevâid)

Hicrî:  23  Ramazan    1444  Fazilet Takvim

 

LOKMAN ALEYHİSSELÂM’IN NASİHATLERİNDEN

 

Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen, Lokman (a.s.)’ın oğluna nasihatlerinde birtakım tasavvufî hasletler vardır. Şöyle ki:

Yalnızken ve halk arasında iken, içinle ve dışınla dâima Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda olduğunu bilmek. Bu, “Oğulcağızım! Muhakkak ki, o (yaptığın şey) bir hardal tanesi ağırlığında olsa da, bir kaya içinde veya göklerde veya yer içinde bulunsa Allah onu getirir, (meydana çıkarır)…” meâlindeki, Lokman Sûresi’ndeki 16. âyet-i celîlenin ifadesidir.

Bedene ve lisâna ait bütün kulluk vazifelerini vaktinde yerine getirmek. Başa gelen belâ ve musîbetlere sabretmek. Bu, dinimizin pek büyük bir rüknüdür.  Bu, Lokman Sûresi’nin, “Oğulcağızım! Namazı dosdoğru kıl, maruf ile emret, münkerden nehyet ve başına gelen musîbetlere (sıkıntılara) sabreyle…” meâlindeki, 17. âyet-i celîlesinin ifadesidir. Burada diğer lisânî ibadetler, iyiliği emredip kötülükten nehyetmeye dâhildir.

İmâm Kuşeyrî (rah.) demiştir ki: “Bunun en beliğ ifadesi, evvela kendi nefsini, nehyedilen şeylerden uzaklaştırıp, başkalarına emrettiğin güzel hasletlere sahip olmaya çalışmandır. Zira kendi nefsine hükmedemeyen kimsenin, başkasına hükmü geçmez.”

Mütevazı ve yumuşak huylu olmak. Bu haslet, insanlar arasında şeref ve halkı idare edenler için bir yüceliktir. Zira Allâhü Teâlâ, tevazu gösterenlerin derecesini, kendi güç ve gayretleri ile ulaşamayacakları derecelere yükseltiverir. Bu, Lokman Sûresi’nin, “Ve insanlara kibirlenip yüzünü onlardan çevirme ve yeryüzünde çalımla yürüme. Şüphe yok ki Allah, hiçbir böbürleneni, övüneni sevmez.” meâlindeki, 18. âyet-i celîlesinin ifadesidir.

Dâima vakarlı, ağırbaşlı ve sükûnet içerisinde olmak. Bu haslet, kalbi, Cenâb-ı Hakk’ın azamet ve yüceliğine karşı tazim ve hürmetle imar etmekle mümkündür.

Sözü sakin ve alçak sesle söylemek. Bu haslet, Cenâb-ı Hakk’ın varlığını dâima kalbinde hissetmenin ve O’na yakın olmanın alâmetidir.

Bu iki haslet, Lokman Sûresi’nin “Ve yürüyüşünde mûtedil ol, sesini de biraz alçalt…” meâlindeki, 19. âyet-i celîlesinin ifadesidir.

Hicrî:     23 Ramazan  1444  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder