12 Temmuz 2022 Salı

DİN NEDİR?


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَا ابْنَ عُمَرَ دِينَكَ دِينَكَ إِنَّمَا هُوَ لَحْمُكَ وَدَمُكَ فَانْظُرْ عَمَّنْ تَأْخُذُ خُذْ عَنِ الَّذِينَ اسْتَقَامُوا وَلَا تَأْخُذْ عَنِ الَّذِينَ مَالُوا. (كر)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر:  ’’ أي إبن عمر ! دينى نه ( دقت أت ) ، دينى نه ! زيرا او سنين هم أتين همده قانين ( مسابه سنده ) دير . دينينى كمدن أؤكرنديكنه دقات أت . دينى نى إستقامت أؤزه ره اولانلردان آل ( إستقامتدن آيريلب ده باطله ) ميله دنلردن آلما . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   Ey İbn-i Ömer! Dinine (dikkat et), dinine! Zira o senin hem etin hem de kanın (mesabesinde)dir. Dinini kimden öğrendiğine dikkat et. Dinini istikamet üzere olanlardan al. (İstikametten ayrılıp da bâtıla) meyledenlerden alma.”

(İbn-i Asâkir, Târîh-i Dımaşk)

Hicrî:  13   Zilhicce   1443 Fazilet Takvim

 

DİN NEDİR?

 

Din, lügatte; âdet, tutulan yol, tâat ve cezâ manalarınadır. Istılahta; “Allâhü Teâlâ Hazretlerinin, peygamberleri vasıtasıyla insanlara ihsân ve tebliğ buyurmuş olduğu bir kanûn-ı ilâhîdir; ilâhî hükümler mecmûasıdır.”

İşte insanlar bu ilâhi din sayesinde Hazret-i Allâh’ı hakkıyla bilirler. Uhdelerine düşen vazifeleri bilirler ve yaparlar. Bu sâyede iki cihan, selâmet ve saadetini elde edebilirler.

Dini bizzât Allâhü Teâlâ Hazretleri göndermiş, peygamberler de tebliğ etmişlerdir. Bütün resuller ve peygamberlerin tebliğ buyurdukları dinler esâsen birdir, aynıdır. Bunlar hakîkî bir dinden ibarettir, bu dinlerin arasında itikâd itibariyle bir ihtilâf yoktur. Bütün peygamberler aynı esasları ümmetlerine tebliğ etmişlerdir. Ancak ibadetlere, muamelelere ait birtakım şer’î hükümler vardır ki, hikmet-i İlâhî icabı bunların arasında bazı farklar bulunmuştur. Mesela bizim mükellef bulunduğumuz bazı vazifeler ile geçmiş ümmetlerden bazıları mükellef bulunmamış olabilirler.

Hakîkî dinlerin mukabili, bâtıl ve muharref (tahrif edilmiş) olan dinlerdir. İnsanların, kendiliklerinden din ortaya çıkarmaya aslâ salâhiyetleri yoktur. İnsanların icat veya tahrif etmiş oldukları dinler ise hakikatte din değildir. Belki bunlar birer bâtıl veya muharref dinlerden ibarettir.

Esasen yüce bir peygamberin tebliğ etmiş olduğu hakîkî bir dinin, daha sonra değiştirilmesi veya hükümlerine yanlış manalar verilip anlatılması sûretiyle meydana getirilen bir din de tahrif edilmiş bir dindir. Bunların Allah indinde hiçbir kıymeti yoktur. Bunlara uyanlar, hakîkî imandan mahrum olur, ebediyen ilâhî azâba düşerler. Putlara, cansız cisimlere, insanlara ilahlık isnâd eden, Resûlullah Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem’in peygamberliğini kabul etmeyip ona uymayan bütün dinler bunlardandır.

Hicrî:  13   Zilhicce   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder