14 Temmuz 2022 Perşembe

İLİM ÖĞRENMENİN ÂDÂBI


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ تَعَلَّمَ عِلْمًا مِمَّا يُبْتَغَى بِهِ وَجْهُ اللهِ عَزَّ وَجَلَّ لَا يَتَعَلَّمُهُ اِلَّا لِيُصِيبَ بِهِ عَرَضًا مِنَ الدُّنْيَا لَمْ يَجِدْ عَرْفَ الْجَنَّةِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ. (د)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر :  صرف الله عز وجل نيك رضاسى إيجن أؤكرنلمسى إيجاب أدن بر علمى ، سادجه دنيا منفعتى إيجن أؤكرنن كشى ، قيامت كونونده جنتين قوقوسونى دخى دوياماز . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   Sırf Allah Azze ve Celle’nin rızâsı için öğrenilmesi icap eden bir ilmi, sadece dünya menfaati için öğrenen kişi, kıyamet gününde cennetin kokusunu dahi duyamaz.”

(Sünen-i Ebû Dâvûd)

Hicrî:  15   Zilhicce   1443 Fazilet Takvim

 

İLİM ÖĞRENMENİN ÂDÂBI

 

İlim öğrenmek isteyen kişinin, ilmi elde etmesi ve öğrendiği ilimden fayda görmesi, ancak ilme, ilim ehline, hocasına ve kitaplarına saygı ve hürmet göstermesi ile mümkün olur. Nitekim ilimde yüksek derecelere ulaşanlar, ancak hürmete riâyet sebebiyle ulaşmışlardır. İlimde mertebesi düşenlerin mertebesi de ancak hürmeti terk etmeleri sebebiyle düşmüştür, denilmiştir.

Kitaba hürmet de ilme hürmettir. Bu sebeple talebe, ilim öğrendiği kitabı daima abdestli tutmalıdır. Şemsü’l-Eimme Serahsî Hazretleri, bir gece ders çalışırken bir rahatsızlık sebebiyle gece boyunca on yedi defa abdest almak mecburiyetinde kalmıştı. Çünkü abdestsiz aslâ derse bakmazdı. Zira ilim nurdur, abdest de nurdur. Binâenaleyh abdest, ilmin nurunu ziyadeleştirir.

Dikkat edilecek husûslardan birisi de kitaplara karşı ayak uzatmayıp, kitapların yanında derli toplu oturmaktır.

Diğer bir husûs da öğrendiklerini dâima not almaktır. Lâkin güzel ve açık bir yazı ile not almalı, çok sık ve karışık yazmamalıdır. İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (rah.), bir talebenin çok sık ve karışık bir yazı ile not aldığını görünce, “Böyle çok karışık yazma! Eğer çok yaşarsan pişman olursun, ölürsen de arkandan kötü konuşurlar.” demiş. Yani ihtiyarlayıp gözlerin zayıfladığı zaman okuyamadığın için pişman olursun, okuyamayanlar da ardından söz ederler, demek istemiştir.

İlim ehline ve beraber ders aldığı arkadaşlarına da hürmet göstermek icap eder.

 

FIKRA: KOVASINA GÖRE

 

Bir gün Nasreddin Hoca, arkadaşlarıyla göl kıyısında sohbet ederlerken arkadaşları sormuşlar:

Hocam! Sence bu gölde kaç kova su vardır?”

Kovasına göre!” demiş Hoca efendi.

Arkadaşları: “Nasıl yani?” deyince,

Hoca: “Bu göl büyüklüğünde bir kova bulabilirseniz, bir kovalık su vardır.”

Hicrî:  15   Zilhicce   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder