11 Temmuz 2022 Pazartesi

NAMAZ, İMANIN ALÂMETİDİR

عَنْ أَبِي ذَرٍّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ لِي رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: ....صَلِّ الصَّلَاةَ لِوَقْتِهَا ثُمَّ اذْهَبْ لِحَاجَتِكَ. (ن)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر:  ’’ رسول الله أفندمز صلى الله عليه وسلم بانا شويله بيوردولر : ( أى أبى ذر ! ) نازى ( إلك ) وقتنده قل ، صوكرا إشينه كيت . "

Ebû Zer radıyallâhü anh Hazretlerinden rivâyet olundu, dedi ki:   Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdular: “(Ey Ebû Zer!) Namazı (ilk) vaktinde kıl, sonra işine git.” (Sünen-i Nesâî)

Hicrî:  12   Zilhicce   1443 Fazilet Takvim

 

NAMAZ, İMANIN ALÂMETİDİR

 

İslâm’ın ikinci şartı namazdır. Namaz kılmanın dünya ve âhirette pek çok faydası vardır. Namazı terk edenler için ise dünya ve âhirette çetin cezalar vardır. Namazı bilerek terk etmek büyük günahtır. Namaza devam etmek ise imanın alâmeti sayılmıştır.

Namazlarında ihmâli olan bazı kimseler, ‘Allâhü Teâlâ’nın bizim namazımıza ne ihtiyacı vardır!’ derler.

Evet, âlemlerin Rabbi olan Allâhü Teâlâ hiçbir şeye muhtaç değildir. Fakat namaz sayesinde elde edilecek sayısız nimetlere, insanın ihtiyacı vardır. Allâhü Teâlâ, işte o sonsuz faydaları Müslümanlara kazandırmak için namazı farz kılmıştır.

İnsan, namaz sayesinde yapacağı nefis terbiyesini, tevbeyi ve Allâhü Teâlâ’nın büyüklük ve nimetlerini hatırlamayı kendisine çok görmemelidir. Belli vakitlerde din kardeşleri ile bir araya gelip gönül birliği etmeyi ve icab ettiği takdirde yardımlaşmayı lüzumsuz zannetmemelidir. Böyle namazı ihmal eden kimseler şu hastaya benzer ki, kendisine faydalı ilaç kullanmayı emreden bir doktorun sözünü tutmayarak ona karşı: “Benim bu ilacı kullanmamla sana ne fayda olacak? Senin buna ihtiyacın mı var?” derler ve ilacın faydasının kendisinin iyileşmesi için olduğunu düşünemezler.

Namazı sırf tembelliğinden dolayı kılmayanlar, gece gündüz hangi dünya zevkleri peşinde koştuklarını iyi düşünmelidirler. Hâlbuki onların hepsi geçici şeylerdir. İnsan bugün var ise yarın yoktur. Namaz, evvelâ Allâh’ın emridir. Faydası ise hem dünyada hem de âhirettedir. Geçici istek ve zevkler uğruna can atarcasına harcanan vakitlerden çok daha azını, büyük ve devamlı faydalara vesile olacak beş vakit namaza ayırmayı çok görmek ve tembellik etmek, insaflı ve akıllı kimselerin işi değildir.

Âhiretin varlığına inanan bir kimse, dînî vazifelerini her şeyden üstün tutar. Namazı terk eden kimse acaba Allâh’ın huzurunda nasıl mazeret uyduracağını ve ‘Benim göz aydınlığım (asıl sürur ve ferahım) namazda kılındı!’ buyuran Peygamber Efendimizin (s.a.v.) şefaatini istemek için huzuruna nasıl varabileceğini iyi düşünmelidir.

Hicrî:  12   Zilhicce   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder