25 Nisan 2022 Pazartesi

İBADETİN SEVABINI BAĞIŞLAMAK


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا مِنْ مَيِّتٍ يَمُوتُ فَيُقْرَأُ عِنْدَهُ يٰسۤ إِلَّا هَوَّنَ اللهُ عَلَيْهِ. (جامع الاحاديث)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر  :  أؤلمك أؤزه ره اولوبده ياننده يٰسۤ سوره سى اوقونان هر بر ( مؤمن ) كمسيه جناب حق مطلقه ( أؤلومى ) قولايلاشترير . "

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “ Ölmek üzere olup da yanında Yâsîn Sûresi okunan her bir (mümin) kimseye Cenâb-ı Hak mutlaka (ölümü) kolaylaştırır.”

(Süyûtî, Câmiu’l-Ehâdîs)

Hicrî:  24   Ramazan   1443 Fazilet Takvim

 

İBADETİN SEVABINI BAĞIŞLAMAK

 

Ehl-i Sünnet’e göre bir kimse, -farz olsun, nafile olsun-,  yaptığı ibadetin sevabını başkasına hediye edebilir. Namaz, oruç, hac, umre, sadaka; Kur’ân-ı Kerîm’i okumak, dua ve zikir gibi sâlih amellerin tamamının sevabı ölünün ruhuna ulaşır ve vefat etmiş kimse bundan fayda görür. Hattâ nafile sadaka veren kimsenin, bütün müminlere de niyet etmesinin daha faydalı olduğu bildirilmiştir. Çünkü bu hediye, onlara (sahibinin ecrinden eksilmeden) hiç noksansız ulaşır ve ayrıca hediye edene de onların sayısınca sevap verilir.

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Ölülerinize Yâsîn Sûresi okuyun!” buyurmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’de de ana-babaya dua edilmesi emredilmiş, meleklerin müminlere istiğfar ettikleri haber verilmiştir ki, bunlar fayda hâsıl olduğunu göstermektedir.

Yine Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in, biri kendisi, diğeri ümmeti adına olmak üzere iki alaca koç kurban ettiği meşhurdur. Yani sevabını ümmetine bağışlamıştır.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v) Hazretleri, böylece, bir insanın amelinin, başkasına fayda vereceğini öğretmiş oluyordu. Ona tâbi olmak ise en sağlam kulpa sarılmaktır. Ensâr-ı Kirâm, bir cenazeleri olunca Bakara Sûresi’ni okurlar ve sevabını merhuma hediye ederlerdi.

Ebussuûd Efendi demiştir ki: “Peygamberlerin şefaati, meleklerin istiğfârı, dirilerin ölüler için duası ve sadakası gibi insanın kendi amelinden olmamakla birlikte faydasını gördüğü malum olan birçok hâllere gelince; bütün bu hâllerde faydanın dokunabilmesi, insanın kendi ameli olan iman ve sâlih amel sahibi olmasına bağlıdır. İman olmayınca bunların hiçbirisinin faydası olmayacağı için bunlardaki menfaat de insanın kendi çalışması ve ameli gibi gösterilmiştir.”

 Hicrî:  24  Ramazan   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder