قَالَ اللهُ تَعَالَى : يَٓا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا لَا تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالْاَذٰى كَالَّذِي يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَٓاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ... (سورة البقرة، ۲٦٤)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) : أى إيمان أدنلر ، صداقالرينزى – مالنى إنسانلره كوسترش إيجن حارجايان ، اللهه وآخرت كونونه إنانمايان بر كمسه كبى – باشا ققمق وكونول قرمقله إبطال أتمين ( ثوابندان محروم قالماين ) . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ey iman edenler, sadakalarınızı -malını insanlara gösteriş için harcayan, Allâh’a ve âhiret gününe inanmayan bir kimse gibi- başa kakmak ve gönül kırmakla iptal etmeyin (sevabından mahrum kalmayın)...”
(Bakara Sûresi, âyet 264)
Hicrî: 13Ramazan 1443 Fazilet Takvim
NÂFİLE SADAKAYI GİZLİ VERMENİN FAZİLETİ
Sadakayı gizli vermek riyadan, gösterişten ve hayrı başkalarına duyurmaktan uzak olmaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Allah, işittiren (süm‘acı)dan, gösteriş yapan (mürâî)den, başa kakandan (minnetçiden) bir şey kabul etmez.” buyurmuştur. Sadakasını söylemeye ve ulu orta vermeye kalkan da riyâ, süm‘a (gösteriş ve işittirme) peşinde dolaşır. Kimseye söylemeden, gizli vermek ise insanı bundan kurtarır. İslâm büyükleri arasında sadakalarını verecekleri fakire bile bildirmemeye çalışan birçok zâtlar geçmiştir:
Kimi, sessiz sedasız gözleri görmeyen bir kimsenin eline bırakır. Kimi, fakirin geçeceği veya oturacağı yere, göreceği şekilde koyar, fakat kendini göstermez, kimi, fakir uyurken elbisesine bağlar, bazısı başkası vasıtasıyla fakire gönderirdi ki hepsinden maksat riyâdan, süm‘adan, minnetten sakınmaktır.
Kişi, sadakasını gizlediği zaman insanlar arasında şöhret bulmaz, medih ve hürmet olunmaz ki bu da nefse zor gelir fakat bunun sevabı da çok olur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki:
“Başka hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde Allâhü Teâlâ, yedi kişiyi Arş’ının gölgesinde gölgelendirir. Bunlardan birisi de bir sadaka verip sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyen kişidir.”
Sadakayı açıkça vermekte, onu alan kimseye birtakım zararlar vardır ki gizli vermekte bunlar yoktur. Açıkça vermekte, fakirin haysiyetine dokunmak, fakirliğini ilan etmek vardır. Açıkça verilirse halk, fakirin sadaka almasını -muhtaç değilken aldı diyerek- kötüleyerek gıybete düşebilir. Veren el, alan elden hayırlı olması itibariyle sadakayı açıktan vermekte fakiri küçük görme manası da olabilir. Hâlbuki mümini zelil kılmak câiz değildir.
Açıktan sadaka verildiği zaman fakirin yanında hazır bulunanlara bir şey verilmezse, açıkça verdiğinden dolayı uygunsuz bir hâle düşmüş olur ki, buna sebep olmak da uygun değildir.
İşte bütün bu sebepler, nâfile sadakanın gizlice verilmesinin faziletli olduğuna delâlet eder.
Hicrî: 13 Ramazan 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder