MUÂVİYE BİN EBÎ SÜFYÂN (R.ANHÜMÂ)

عَنْ مُعَاوِيَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ يُرِدِ اللهُ بِهِ خَيْرًا يُفَقِّهْهُ فِي الدِّينِ. (ق)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر  :  رسول الله أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردولر : ’ الله تعالى ، هر كيمن خيرنى مراد أدرسه اونى دنده فقيه قلار ( اونا دين حصوصنده بيوك بر آنلايش ورير ) . "

Hazret-i Muâviye radıyallâhü anh’den rivâyet olundu, o dedi ki: “ Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: ‘Allâhü Teâlâ, her kimin hayrını murad ederse onu dinde fakîh kılar (ona din husûsunda büyük bir anlayış verir).”

(Müttefekun Aleyh)

Hicrî:  17   Ramazan   1443 Fazilet Takvim

 

MUÂVİYE BİN EBÎ SÜFYÂN (R.ANHÜMÂ)

 

Hazret-i Muâviye radıyallâhü anh, M. 602 yılında Mekke-i Mükerreme’de doğdu. Babası Ebû Süfyân Sahr, annesi Hind binti Utbe bin Rebîa’dır. Kız kardeşi Ümmü Habîbe (r. anhâ), Peygamber Efendimizin (s.a.v.) pâk zevcelerinden olduğundan, o da Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kayınbiraderi olmakla şereflenmiştir.

Mekke-i Mükerreme’nin fethinden önce Müslüman olmuş, Müslüman olduğunu babasından gizlemiştir. Hattâ “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kazâ umresi için Mekke’ye geldiklerinde ben kendisini tasdîk etmiştim.” demiştir. Sonra Mekke’nin fethi sırasında babası Ebû Süfyân (r.a.) da Müslüman olunca, Müslüman olduğunu ilan etmiştir.

Hz. Muâviye, Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) vahiy kâtiplerindendi. Kendisinden birçok hadîs-i şerîf rivâyet olunmuştur.

Resûlullah Efendimizin (s.a.v.), “Allâhım, onu doğru yola hidâyet eyle, yanlış ve kötü olandan uzak eyle ve onu dünyada ve âhirette mağfiret buyur.” ve “Allâhım, Muâviye’ye kitabı ve hesabı öğret. Onu azâptan koru ve cennetine dâhil et.” dualarına mazhar olmuştur.

Hazret-i Ömer, hilâfeti devrinde onu Şam valiliğine tayin etmiş, halife oluncaya kadar bu vazifede kalmıştır. Kıbrıs Adası gibi birçok yerin fethi, onun zamanında gerçekleşmiştir.

Hazret-i Muâviye (r.a.), çok halîm, vakarlı, cömert, âdil, insanlar arasında idare kabiliyeti yüksek ve pek zeki idi. Şam valisi iken bir ara Bizans imparatorunun Şam üzerine sefere çıkacağı haberini almış, bunun üzerine Kayser’e şöyle bir tehditnâme göndermiştir: “Eğer Şam üzerine bir harekâta çıkarsan Halife’nin ordusu ile ve onların öncüsü olarak senin üzerine varırım. Ve Allâh’ın izniyle başşehrin olan sisli, dumanlı Kostantîniyye’yi yıkıp, yakıp kapkara kömür ederim. Havucun yerden çekilip koparıldığı gibi seni mülkünden çekip çıkarırım ve seni hınzır çobanı yaparım.”

Kostantîniyye ilk defa onun Hilâfeti zamanında (H. 49) İslâm ordusu tarafından muhâsara edilmiştir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Kostantîniyye’ye gazâ eden ilk askerler mağfiret olunurlar.” buyurmuşlardır. Radıyallâhü anh.

Hicrî:  17  Ramazan   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"