قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنِ اغْبَرَّتْ قَدَمَاهُ فِي سَبِيلِ اللهِ حَرَّمَهُ اللهُ عَلَى النَّارِ. (خ)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : آيافلرى ، الله يولنده طوزلانان كمسي ، الله تعالى جهنم آتشنه حرام قلار . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Ayakları, Allah yolunda tozlanan kimseyi, Allâhü Teâlâ cehennem ateşine haram kılar.”
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 30 Muharrem 1443 Fazilet Takvim
HİKMETLİ SÖZLER
• Efendimizden (Asr-ı Saâdet’ten) uzaklaştıkça bidatler çoğalıyor. Onun için orası ile irtibatlı olan bir zâttan dini öğrenmek önemli. Maneviyat bunun için lâzımdır.
• Helâl lokma yemeyen bir insan, ibadetinin tesirini göremez, imanını devam ettiremez.
• Ashâb-ı Kirâm içerisinde babasına karşı harp eden, mücâhede eden veya oğluna karşı mücâhede eden, kardeş kardeşe mücâhede eden var. Neden? Çünkü iman girdiği zaman safınız belli, bulunacağınız yer de belli. (Bir kimsenin) kalbine hakîkî iman girdiği zaman nerede olabilir? Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) safında olur.
• Bütün ilim öncelikle kalbe gelir. Ondan sonra zihne yerleşir. İşte Kur’ân-ı Kerîm’in nüshaları insanın kalbinde. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bir okuyor bir daha unutmuyor. Ashâb-ı Kirâm o kadar muazzam bir hafızaya sahip ki… Harfine, kelimesine kadar binlerce hadîs-i şerîf rivâyet eden Ashâb-ı Kirâm var. Niye onların hafızası çok kuvvetli? Çünkü kalplerindeki nuru çok yüksek olduğu için, en küçük zerre kadar kalbinde toz, kir, pas dünyaya ait bir şey yok.
• Kur’ân-ı Kerîm’in manâsına sahip çıkmayan -Allah muhafaza- bir müddet sonra maddesine de sahip çıkamaz.
• Maddi şeyler ile zevk u safâ ile kalbini tatmin etmek isteyenler vardır. Aslâ kalpleri mutmain olmaz, daha da kötü olur. İnsanoğlu hilkati sebebiyle tatmin olmaz, doymaz. Kalpler manen, ancak Cenâb-ı Hakk’ın zikri ile itmi’nan bulur (mutmain olur).
• Kur’ân-ı Kerîm’i ve sünneti birbirinden ayırmaya çalışıp herhangi bir yerini değiştirmek isteyenler, dünyada fitneye, âhirette elim bir azaba dûçâr olacaklardır.
• Bir topluluk Kur’ân-ı Kerîm’e ne kadar sarılırsa o kadar uzun ömürlü olur. Osmanlı varisi olmanın ölçüsü, en başta Osmanlıların sahip olduğu itikâda sahip olmaktan geçer.
(O da Ehl-i Sünnet ve Cemâat itikâdıdır.)
Hicrî: 30 Muharrem 1443 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder