قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَرَأَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا فَلْيَأْتِهَا وَلْيُكَفِّرْ عَنْ يَمِينِهِ. (م)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : بر كمسه بر شئ يمن أدر ده باشقه شئ اوندان ( يمن أتديكى شيدن ) دها خيرلى كورورسه ، اونى يابسين . يمنيندن دولاي ده كفارت ورسين . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Bir kimse bir şeye yemin eder de başka şeyi ondan (yemin ettiği şeyden) daha hayırlı görürse, onu yapsın. Yemininden dolayı da keffâret versin.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 27 Muharrem 1443 Fazilet Takvim
FIKIH: YEMİN NEDİR?
Yemin; Bir işi yapmak veya yapmamak hususunda Allâhü Teâlâ’ya kasem (yemin) veya talik (bir şarta bağlamak) sûretiyle yapılan bir akittir. Mesela: “Vallâhi filân işi yaptım” veya “yapmadım” demek kasem suretiyle bir yemindir. “Vallâhi filân işi yaptımsa” veya “yaparsam bir gün oruç tutacağım” demek de talik suretiyle bir yemindir.
Yapılması mümkün ve geleceğe ait bir şey hakkında mesela “Vallâhi ben yarın borcumu vereceğim” veya “Vallâhi ben filân kimseyle konuşmayacağım” denilmesi gibi yapılan yeminlere riâyet edilirse keffâret lâzım gelmez. Fakat riâyet edilmezse, mesela: “Ertesi gün borç ödenmezse” veya “o kimseyle konuşulursa” yemin bozulmuş, keffâret lâzım gelmiş olur.
İşte böyle yapılan yeminlerin zorla veya hata ile veya unutarak bile olsa yerine getirilmemesinden dolayı keffâret icap eder.
Yemine riâyet etmek lâzımdır. Ancak, yemine riâyet edildiği takdirde dinî bir vazife ihlal edilecekse veya bir musibet ortaya çıkacaksa, o yemin bozulabilir, bozulmalıdır. Bu yemine riâyet edilmediği için de keffâret verilir, Allâhü Teâlâ’dan af dilenilir. Mesela, bir kimse borcunu vermemeye veya babası ile konuşmamaya yemin etse buna riâyet etmez, borcunu verir, babasıyla konuşur, sonra da keffâretini yerine getirir.
HELÂL VE HARAM LOKMA
Ebû Bekir Verrâk (rah.) Hazretleri, “Her sabah evimden çıktığımda haram lokma yiyenleri hemen anlarım.” buyurdu. Yanındakiler, “Bu nasıl olur?” diye sual ettiler.
Ebû Bekir Verrâk Hazretleri, “Kim sabah, boş ve faydasız şeyler ile, gıybet ve günah ile meşgul oluyorsa bilirim ki bu hâli, yediği bir haram sebebiyledir. Kimi de Allâhü Teâlâ’yı zikir, kelime-i tevhîd, istiğfar ile meşgul görürsem bilirim ki onun bu hâli de helâl yemesi sebebiyledir.” buyurdu.
Hicrî: 27 Muharrem 1443 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder